Oglunun arkası ile

İçim titredi. Ne olursa olsun bir gençti karşımda. Ama söyledikleri, benim yıllardır içimde taşıyıp kelimeye dökemediklerimi çağırdı yeniden. O anda ne zaman geç kaldığımı, ne zamandır gerçekten bir insan sesi duymadığımı düşündüm. Ve sessizce, sadece çay bardaklarının hafif tıkırtısı eşliğinde, gece ilerlemeye başladı.

O gece salonda iki ayrı kanepeye uzandık. Uyuyamadım. Tavana baktım saatlerce. Düşünmekten kaçamadım. İçimde hem bir huzur hem de garip bir korku vardı. Korkunun adı neydi, bilmiyorum. Belki yargılanma, belki alıştığın yalnızlıktan sıyrılma korkusu.

Sabah olduğunda Hasan çoktan kalkmış, bahçede odun kırıyordu. Kapıyı açtım, serin köy havası yüzüme vurdu.
Reklamlar