Düğün tam bir masaldı. Şehrin merkezinde lüks bir otel, kristal avizeler, yüzlerce misafir. Herkes bana “Ne kadar şanslısın”, “Bir milyonerle evlendin” diyordu. Gülümsüyordum. Onunla para amacıyla evlenmedim. Yanında kendimi güvende hissettiğim amacıyla evlendim.
Ta ki o geceye kadar.
Kayınpederim hep soğuk ve mesafeliydi. Bana hiç kötü davranmadı ama en küçük bir sıcaklık da göstermedi. Beni kıyıya çektiğinde resmi bir şey söyleyecek sandım, belki aileyle ilgili. Onun yerine elime bir tomar para sıkıştırdı.
— Ben… anlamıyorum — diye fısıldadım. — Bununla ne demek istiyorsunuz?
Elimi daha sıkı tuttu, çevresine tedirgin tedirgin baktı.