Kayinpeder paravverdi

Kayınpederim elime bin dolar sıkıştırdı ve kulağıma fısıldadı:
— Yaşamak istiyorsan, kaç.
Olduğum yerde donup kaldım. Sanki biri bir anda vücudumu kapatmış, ruhumu bin parçaya ayırmıştı. Düğün salonundan gelen müzik gümbür gümbürdü, insanlar dans ediyor, gülüyordu — ama ben ayağımın altındaki zeminin kaydığını hissediyordum.
26 yaşındayım, bir inşaat firmasında muhasebeci olarak çalışıyorum. Ahmet ile şirketlerimizin ortak bir toplantısında tanıştık. Benden üç yaş büyüktü; yakışıklı, kendisine güvenen, konuşması çarpıcı biriydi.,
Büyük bir şirketin patronuydu, varlıklı ve tanınan bir ailenin tek oğluydu. Her şey çok süratli gelişti. Fazla süratli. Altı ay sonra evlenme öneri etti ve ben — “her şey yolundaysa çok sorgulama” diye büyütülmüş, uyumlu biri olarak — hiç düşünmeden kabul ettim.
Reklamlar