Sonuna kadar okuyunuz

18 yaşındaydım ve onunla birlikte hayatımın da bittiğini sanıyordum.
Cenazeden iki hafta geçmişti ama ev hâlâ ıhlamur çayı ve eski tahta kokuyordu. Her şey onun bıraktığı gibiydi: kapının yanındaki terlikleri, askıya asılı ceketi,
kalbinin durduğu saatte duran saat… Hiçbir şeye dokunacak gücüm yoktu. Bir eşyayı yerinden oynatsam, sanki ona ihanet ediyormuşum gibi geliyordu.
Telefon çaldığında neredeyse açmayacaktım.
Alo?
Reklamlar
26 Aralık 2025
Reklamlar