Gelen delikanlı bakışlarını bir türlü kadından alamaz ve tamir işini zorlukla bitirir. İş bitince,kadın çocuğa yaklaşır: AMA: D’EVAMI Y’ORUMDA >>>

Tek oğlu bulunan varlıklı bir çiftçi yaşlanıp yatağa düşmüş ve oğluna vasiyetini söylemiş:
- Yatağın altında, içi altın dolu iki tane kese var. Bunlardan biri senin, diğerini de memleketin en büyük eşkiyasını bulup ona vereceksin. Sebebini sorma, vasiyetim böyledir!..
Yaşlı adam bir kaç gün sonra ölmüş. Oğlu, memleketin en büyük eşkiyasını bulmak için ülkeyi dolaşmaya başlamış. Fakat nereye gitse, hangi eşkiyayı sorsa, ondan daha da namlısı, kanlısı, belalısı olduğunu öğrenmiş ve bu şekilde aylarca dolaşmış.
Nihayet, ülkenin yol vermez dağlarla çevrili bir köşesinde öyle bir eşkiyanın adını işitmiş ki: Allah böylelerinin şerrinden saklasın, köylüler korkularından ismini bile fısıldayarak söylermiş. Hükmettiği dağların yamaçları onun öldürdüğü insanların cesetleriyle doluymuş.
Bizim delikanlı Yedi dağın eşkiyası'nın namını dinleyince "Bundan daha canavarı olamaz'' deyip, eşkiyanın yaşadığı en büyük dağa doğru yola çıkmış.
Reklamlar