Demirel Anlatıyor “39 yaşında Başbakan oldum.

Bir gün birdenbire gazetede Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasında gerginliğin arttığını okudum. Ültimatom ihtimalinden bahsediliyordu. Hemen seyahat acentasına uğrayarak memlekete dönüş için bilet almaya karar verdim. Almanya, Fransa, Avusturya üzerinden hangi yolu aradımsa memur bana kapalı olduğunu söyledi. Heyecanım artmıştı. Memurun yardımı ile İtalya üzerinden dönüş imkanı buldum. İki saat sonra yola çıkmıştım. İtalya’dan geçerken gazetelerden heyecanlı havadisleri öğreniyorduk. Şaşılacak şey! Almanya ve Avusturya’nın müttefiki olan bu memlekette kayıtsızlık ve sükunet vardı.’’ (2)

“Halk akın akın seferberliğe koştu”

İsmet Bey’in yurda döndüğü gün ülkede genel seferberlik ilan edilir. Genelkurmay’da artık geceli gündüzlü yoğun bir faaliyet başlamıştır. İsmet Bey, seferberliğin ilan edildiği günlerde yaşanan gelişmeleri şöyle anlatıyor:

“Ordunun yeni teşkilatı ile seferberlik tertibi ilk olarak gerçekten umumi ve geniş nispetteydi. Yirmi senelik bütün hizmet yaşlıları çağrılmışlardı. Memleketin her tarafında hesapsız merkezlere insanlar akın etmiş ve yığılmışlardı. Bir sene evvelki Balkan bozgunundan sonra seferberliğe bütün vatandaşların bu kadar şevkle gelişleri çok ümit verici bir haldi.’’ (3)

Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden sonra Almanya ile Türkiye arasında bir ittifak yapılmıştı. Günümüzde bile tartışılan bu ittifaktan önce İttihat ve Terakki Partisi’nin ileri gelenleri önce İngiltere ile ardından Fransa ile ittifak aramışlar ancak bu çabalar sonuç vermemişti. Almanya ile yapılan ittifakı İsmet Bey şu sözlerle anlatıyor:

‘‘Berlin’deki Ataşemiliterimiz Hasan Cemil Çambel, Alman devlet ricalinden İstanbul’da Almanya ile Türkiye arasında bir ittifak muahedesi imzalandığını öğrenmişti. Bu ittifak muahedesini biz hiçbir yerde bulamadık. Herkesin bilip, şikayet ettiği bu ittifakın imzasından kabine azalarının dahi haberi yoktu. Bizim Anayasa’ya ‘‘Harp İlanı Büyük Millet Meclisi’nin salahiyetindedir’’ hükmü bu dersler neticesinde konulmuştur.’’ (4)

Osmanlı İmparatorluğu Savaşa Giriyor

Osmanlı İmparatorluğu, devlet ricalinin ve ordunun büyük çoğunluğunun haberi olmadığı bir ittifakla yavaş yavaş savaş ortamına sürükleniyordu. İngilizler’in takibinden kaçarken Türkiye’ye sığınan iki Alman zırhlısı Goben ve Breslau’nun Osmanlı Devleti tarafından satın alındığı açıklanmıştı. Bu iki geminin Karadeniz’de Odessa’yı bombalaması ile Türkiye, 29 Ekim 1914 tarihinde savaşa girdi. Müttefikler 24 saat içinde Osmanlı’ya savaş ilan etmişlerdi. Başkumandan Enver Paşa’ya göre Osmanlı’nın en büyük dayanağı Almanya idi. İsmet Bey ise tıpkı Mustafa Kemal gibi Almanlar’ın savaşı kazanacağı fikrinde değildi:
Reklamlar