Üniversiteyi bitirene kadar onun ördüğü çorabı, diktiği çamaşırı giydim” diye andığı annesi Ümmühan Demirel’i tanımlarken, “Nur yüzlü güzel kadın” diye söze başlar, devam eder: “Biz mesut bir Anadolu ailesi idik. Hayatı ciddiye almış, hayat mücadelesini hiçbir zaman şikâyet konusu yapmamış, bu mücadelenin altında ezilmemiş gerçekçi, çalışmayı şiar edinmiş, lüksü, israfı, şatafat ve tantanayı değil, kendi işinde gücünde olmayı, tevazuyu, iyi kalpliliği, yardımseverliliği hiç elden bırakmamış, kimsenin malında mülkünde gözü olmamış, hakka hukuka riayetkâr, toplumdan rahatsız olmamış, toplumu rahatsız etmemiş bir aile idik.”