Yıllar geçmişti, bir gün babasına gidip sordu:
“Bilmek mecburiyetindeyım; bana bu kadar iyilik yapan şahıs kim? Ben o insan amacıyla hiçbir şey yapamadım.”
“Bir şey yapabileceğini sanmıyorum” dedi babası, “Fakat uyuşma kesin, şu anda öğrenemezsin, şimdilik değil…” Bu derin sır seneler süresince gizlendi.
Fakat bir gün o sırrın açığa çıkma vakti geldi. Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla eş güdümlü bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu.