Yeni damat olmak üzere olan delikanlı


Damat önce şaşırır ama sonra içinden, “Bu kadarı da fazla ama bari gönüller hoş olsun,” diye düşünür. Gerdek odasına girer, gelin köşede mahcup oturur. Damat boğazını temizler ve hafif sesle bir türkü tutturur: “Gelin oldun, ben de damat, kalbim olmuş küt küt saat…” Gelin önce şaşırır, sonra hafifçe gülümser. Tam o sırada dışarıdan kapıya bir tıkırtı gelir. Bu kez gelinin annesi değil, damadın annesi seslenir

Oğlum, usul usul, kızın kalbini kırma. Ama türkü uzarsa millet seni sabaha kadar bekler, haberin ola!” İki tarafın anneleri kapının iki yanında, damat içeride türküsünü yarıda kesmiş, gelin gülmekten kendini zor tutuyor. Damat içinden, “Ben evlenmeye değil, sahneye çıkmaya gelmişim galiba,” diye geçirir. Sonra yavaşça gelinin yanına yaklaşır ve der ki: “Bak, herkes kapıda nöbet tutuyor. Biz en iyisi önce arkadaş olalım. Hem kimseye mahcup olmayalım, hem de yarın köyde şöhretimiz türkülerle değil, mutluluğumuzla anlatılsın.” Gelin başını sallayıp hafifçe “Olur,” der. Ve o gece türküyle başlayıp kahkahayla süren, kimsenin beklemediği kadar sakin, tatlı ve saygılı bir başlangıç olur

Temel çok büyük bi bankanın yanında sucuk satmakla geçimini sağlar .birgün temelin bi arekadaşı temelden borç istemeye gelir.temele : -ula temel acil bi işim çıktı.bana bi 5 mark borç verebilur musun der. temel de ona -hayır kusura bakma veremem der. arkadaşı buna çok şaşırır.ve nedenini sorar.temel de -bankayla bi antlaşma yaptım der. arkadaşı bu antlaşmanın ne olduğunu sorar. temel de: -ben hiç kimseye borç vermiyeceğum onlar da sucuk satmayacaklar der

Reklamlar