Özgür Özel'den Halk TV'nin karartılmasına tepki: "Bu cezalar bir özgüvenin değil, kaygının, korkunun ve normal yollardan kazanamayacakları bir mücadelede çamura, çirkefe yeltenmenin yoludur"

3 izlenme 27 Haziran 2025
Reklamlar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, RTÜK tarafından Halk TV'ye verilen karartma cezasına tepki gösterdi. Ece Üner'in sunduğu Halk Ana Haber'e bağlanan Özel, "Böyle bir süreçte verilen bu ceza, 30'undan sonra olmadık bir iş olursa Halk TV'yi de susturarak acaba muhalefetin sesini kısar mıyız, ortaya çıkacak büyük toplumsal tepkiyi sönümlendirir miyiz diye bir bakış açısını da haklı çıkarıyor" dedi.


Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Halk TV, Sözcü TV ve TELE1'e yine ceza yağdırdı. En ağır ceza ise Türkiye'nin en çok izlenen televizyon kanalı Halk TV'ye kesildi.

Halk TV'ye, Sinem Fıstıkoğlu'nun sunduğu "Sansürsüz” programında Atom Mühendisi Tolga Yarman’ın “Türkiye dincileşiyor değil mezhebileşiyor" ve "Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün adının konulmasından itibaren bakarsak İran'a karşı azmettirildik" ifadeleri üzerine "halkı kin ve düşmanlığa teşvik" ettiği ettiği gerekçesiyle oy çokluğuyla 10 gün yayın durdurma cezası verildi.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN 30 HAZİRAN VURGUSU

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Sosyalist Partisi’nin çağrısıyla düzenlenen AB Konseyi Liderler Hazırlık Toplantısına katılmak için gittiği Belçika'nın başkenti Brüksel'den Halk TV'ye bağlanarak cezaya tepki gösterdi.

Özel, tepkisinde CHP'nin Kurultay davasının görüleceği 30 Haziran'ı işaret ederek, Halk TV'ye verilen cezanın da bundan bağımsız olmadığını kaydetti.

Özel, "Böyle bir süreçte verilen bu ceza, 30'undan sonra olmadık bir iş olursa Halk TV'yi de susturarak acaba muhalefetin sesini kısar mıyız, ortaya çıkacak büyük toplumsal tepkiyi sönümlendirir miyiz diye bir bakış açısını da haklı çıkarıyor" dedi.

Özel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Ben bugün Brüksel'deyim ve gün boyunca temaslardaydık, bir yandan da kulağımız Ankara'daydı. Tabi halk TV'ye verilen bu ceza bir yandan, ikinci aynı suçtan diyeyim artık, olunca üçüncüsünde de lisans iptali söz konusu olunca artık. Tehdidin en ileri boyutuna geldi. İdari yargı, yürütmeyi durdurma, cezanın iptali gibi bizim de umutlu olduğumuz ve bu kadar haksız bir kararın geri döneceğini düşündüğümüz bir yargı süreci olacak.

"İNSANLARIN İFTİRALA VERİLEN CEVAPLARDAN HABERDAR OLMA HAKKINA SALDIRI"

Onu dışlamadan söylemek isterim ama hem Halk TV'nin sahibi Cafer Mahiroğlu'na geçtiğimiz günlerde çıkartılan tutuklama kararı, hem RTÜK'ün Halk TV'ye tüm hasmane tutumları… Bunun yanı sıra, iktidara yakın kalemlerin bir takım televizyon programlarının konuklarını sürekli Halk TV'yi işaret ediyor olmaları aslında Halk TV'nin kurumsal kimliğini, sahibini değil doğrudan halkın haber alma hakkını, muhalefetin sesini duyurmasını, insanların iftiralardan ya da bunlara verilen cevaplardan haberdar olma hakkına yönelik saldırı.

Tabi 30 Haziran meselesi yaratılan atmosfer üzerinden bakarsak, ben kendi kişisel görüşüm olarak 30 haziran meselesinin bir sonuç değil, süreç odaklı. Yani CHP'yi tartışam üzerine yapılmış bir kurulu olduğunu söylemem gerekiyor. Ve maalesef sonuç alıyorlar.

Biz vaktimizin tamamını, önemli bir kısmını buna harcıyor değiliz işte. Bugün Brüksel'de uğraşıyoruz. Dün Büyükçekmece'de miting yaptık. Dün boyu Silivri'deydik falan ama yine de iktidara müzahir kanallar, merkez medya, ister istemez sizler bu kadar gündemde olunca veya işte muhalefetin sesini duyuran gazeteler bu tartışmalara kayıtsız kalmayınca muhalefetin enerjisi buralara kayıyor.

"KENDİ İÇİMİZDEKİ TARTIŞMALARI AMAÇLIYORLAR"

Bunu amaçlıyorlar. Kendi içimizdeki tartışmaları amaçlıyorlar. Ve böyle bir süreçte Halk TV'ye verilen bu ceza yani '30'undan sonra olmadık bir iş olursa Halk TV'yi de susturarak acaba muhalefetin sesini kısar mıyız veya orada ortaya çıkacak büyük toplumsal tepkiyi sönümlendirir miyiz?' diye bir bakış açısını da haklı çıkarıyor veya bunu söyleyene 'Niye böyle düşünüyorsun?' denmez. Baksanıza neler neler konuşuluyor, yapılıyor. Ama buradan öncelikle kararı verilen Halk TV'ye verilen cezayı kınadığımı, ikincisi yargıdan döneceğine inandığımı, üçüncüsü 30 Haziran'da öyle korkulan gibi hiçbir şeyin olmayacağını, dördüncüsü olursa da buna yeltenenlerin bin pişman olacağını söyleyeyim. Türkiye 47 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti olmuş. AK Parti kurulduğu günden beri ilk kez seçim kaybetmiş. İlk kez o günden bugüne anketlerde geride kalmış. Muhalefet yaşadığı bütün zulme, baskılara karşı birbiriyle değil, iktidara karşı bir Birleşik Muhalefet anlayışında mücadele ediyor. Ufak tefek istisnai tartışmalar olsa bile bir bütün halinde birbirini kollayarak mücadele ediyor.

"KUMPASLARLA BİZİ SİNDİREMEZLER"

Bu vakitten sonra öyle yargı oyunlarıyla, kumpaslarla bizi sindiremezler. Partinin işte sizin ekranlarınızda da vardı tahmin ediyorum. TEAM Araştırma'nın ki yerel seçimleri tam bilmiş, bizim de çok güvendiğimiz bir firma olan TEAM Araştırma'da Cumhuriyet Halk Partisi, 1977'deki seçim sonucunu saymazsak, çok partili dönemin, Cumhuriyet tarihinin en yüksek oy oranına erişmiş durumda. Yani o '77'de 41,5'tu, şimdi de 40.7 noktasında bir oy oranına erişmiş noktada. Yani bu AK Parti her şeye rağmen hâlâ 35'in üstünde deniyordu. 30'un üstünde deniyordu. 30'un altına inmiş durumda. O yüzden bizler açısından kaygı değil, bizler açısından tedbir ama bir yandan dayanışma ve mücadele zamanıdır. Kaygı duyacaklar, kaygı duyuyorlar. Zaten size verilen bu cezalar herhalde bir özgüvenin değil, kaygının, korkunun ve normal yollardan kazanamayacakları bir mücadelede çamura, çirkefe yeltenmenin yoludur. Hep birlikte dimdik ayakta duracağız, hep birlikte başaracağız. Partisiyle, üyesiyle, gönül verenleriyle bütün cumhuriyetçiler, bütün demokratlar, bütün Atatürkçüler hep birlikte dimdik ayakta duracağız ve başaracağız. Enseyi karartma zamanı değildir. Kaygının ve korkunun zamanı değildir. Biz güçlüyüz, biz haklıyız, ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, çoğunluk enerjisi bizde. Korkanlar korksun, biz önümüze bakacağız.

"BİR ODA BAŞLAMIŞ BİR KURUM TÜRKİYE'NİN EN ÇOK İZLENEN HABER KANALI HALİNE GELMİŞ"

Birileri ezberden 'İç cepheyi tahkim edelim' diyorlar. Sonra cezaevlerinin iç avlusunu tahkim ediyorlar. Bugün Silivri Cezaevi'nin iç avlusunda bir cumhurbaşkanı adayı var. İstanbul'un üç kez, iki seçimde üç kez seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı var. İstanbul'un en önemli şişliği, Beşiktaş, Esenler ve işte Gaziosmanpaşa, Avcılar, en önemli ilçelerinin belediye başkanları içeride. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Parti Meclisi üyesi içeride. Bir önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı içeride. Yani bunlar iç avluyu öyle bir doldurdular ki, bıraksanız Türkiye'yi yönetecek bir kadro Silivri Cezaevi'nde içeride.

Halk TV gibi, yani düşünün bir oda, bir iki sandalye, bir masayla başlamış bir kurum şimdi Türkiye'nin en çok izlenen haber kanalı haline gelmiş. Neden? Doğru, dürüst, ahlaklı, gerçekleri korkmadan söyleyen yayıncılık yapıyor diye. CHP'ye işte butlan saldırısı, Halk TV'ye lisans iptali saldırısı, Fatih Altaylı gibi bir gazeteciyi alıp da Silivri'ye tıkıp YouTube yayınlarından korkan bir anlayış. Üniversite öğrencilerine Silivri, akademisyenlere Silivri.

"BU YIKILMAKTA OLAN BİR TEK ADAM REJİMİNİN KORKUSU"

Bu bir rejimin, yıkılmakta olan bir tek adam rejiminin korkusu, ürperiyorlar, tir tir titriyor. Kendine özgüveni olan yani bugün ya Avrupa'nın, Avrupa Birliği'nin güçlü ülkelerinin hangisinde muhalifler böyle tutuklanıyor veya hangisinde gazeteciler tutuklanıyor, hangisinde haber kanallarına bu yapılanlar yapılıyor? Herkes burada düşünce özgürlüğünü sonuna kadar kullanıyor ama kimse böyle bir saldırı altında değil. Demek ki anomali ne muhalefette ne muhalefet partilerinde, anormal durum iktidarın ruh halinde.

Kaygı, sadece kazanmak üzerine bir mücadeleye giriyorsanız zaten siz demokrat değilsiniz. Demokrasi, kazananın yönettiği, kaybedenin kabul edip kusru kendinde aradığı rejim biçimidir. Bir kişinin, partinin, yapının demokratlığına kazandığı gün ne yaptığından bakmayın. O çok kolay. Kaybettiğinde ne yaptığına bakacaksınız. 75 yıl sonra bir seçim yenilgisini hazmedemeyen, hem de 23 yıldır ülkeyi yöneten birisinin yaptığına bak, ettiğine bak, çektirdiğine bak. Türkiye'yi düşürdüğü hale bak, kendisini düşürdüğü hale bak.

Aklımıza ne yorulmak geliyor ne uyku geliyor. Büyük bir moral ve motivasyonla mücadele ediyoruz. O 1500 odalı sarayında uyuyamayanlar düşünsün. Biz uyumuyorsak mücadele azmimizden uyumuyoruz. Onlar yatak var, yastık var ama kaygıdan dolayı uyumuyorlar. Korkmaya devam etsinler. Zulm edenin, zulm ile abad olunmaz. Zulm edenin sonu beter olur. Bundan sonra kimse moralini bozmasın. Biz kazanacağız, bundan herkes emin olsun.

Toplum doğru bilgilendirilmezse düşünmemeye başlar, teslim olmaya başlar, köleleşmeye başlar ve buradan kimseye ne zenginlik çıkar, ne huzur çıkar, hiçbir şey olmaz. En sonunda da felaket gelir.

Bu yüzden yani, dönün bakın bugün zengin ülkelere, mutlu ülkelere, ileri ülkelere, hangisinde tek adam rejimi var? Nerede demokrasi var, nerede denge ve denetleme var, nerede kimseden korkmayan hakimler var, nerede hukukun üstünlüğü var? Orada huzur var, para var, mutluluk var. Nerede tek adam rejimi var? E bir dönün geriye bir bakın. Irak'ta Saddam vardı, ne oldu? İran işte molla rejimi gidiyordu hafta sonu, geri döndü ama artık o rejimin ne kadar ayakta duracağı belli. Suriye'de Esad rejimi vardı, ne oldu? Libya'da Kaddafi vardı, ne oldu?

"BU ÜLKENİN SONU FELAKET OLUR"

Buralarda bu rejimler demokrasiye dönselerdi ve daha doğrusu demokrasiye yönelselerdi, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına yönelselerdi, hızla zenginleşecekler, hızla huzura erecekler, başarılı olacaklardı. O yüzden Türkiye'yi, bizim atamızdan miras, muhteşem bir cumhuriyetimiz, demokrasimiz, bütün sorunlarına rağmen elimizde adı da öyle olsa bir hukuk devletimiz var. Buna sahip çıkmak lazım. Buna sahip çıkarsak hepimiz kazanırız, bütün gençler mutlu olur. Yarın Türkiye, Avrupa'nın en güçlü ülkelerinden bir tanesi olabilir. Yok aksini zorlarsanız eldeki cumhuriyetin, demokrasinin kıymetini bilmezseniz, sonumuz felaket olur. Bakın, sonun felaket olur demiyorum Erdoğan'a. Sonumuz felaket olur. Hepimizin sonu felaket olur. Bu ülkenin sonu felaket olur.

"AKİT'İN YAPTIĞI BU İTLİĞE CEZA VEREMİYORSANIZ ORTAK OLUYORSUNUZ"

Bu, bu kararı alanların ne kadar utanmaz, ne kadar insanlıktan, empatiden yoksun, düşünün yani Ferdi Zeyrek vefat etmiş. Biz bütün bir şehir birlikte ağladık, yas tuttuk. Buna siz ortak oldunuz, duyurdunuz. Türkiye bu yasa ortak oldu. Tanımayanlar tanıdı, sevdi. Ve bakın bir kişi hastanedeyken tanıdılar, sevdiler, ölünce de yasını bizim kadar derin tuttular. Bu Anadolu irfanı dedikleri böyle bir şey. Hiç gitmediği bir şehrin belki, hiç tanımadığı bir belediye başkanına insanların duyduğu sevgiyi görüyor, uzaktan seviyor, benimsiyor ve o yasa ortak oluyor. Bizim insanımız böyle bir insan. Bu insanlar bu duygudayken Ferdi Zeyrek'e "Çarpıldı." içerde de geberdi yazıyordu haberin içinde. Onu da sonra kaldırdılar. Diye haber yapan bir gazeteye ceza veremeyecek kadar yandaşlaşmış, militanlaşmış üyeler var orada ve öbür taraftan işte size, diğer muhalif gazetelere nelerden, nelerden yayın durdurma cezaları geliyor. Şimdi bu Akit'in yaptığı bu itliğe ceza veremiyorsanız o itliğe ortak oluyorsunuz. Bu kadar net bu. Ve orada bu Akit'in o şeyine susup ceza veremeyenler, Akit'in yaptığı itliğin ortağıdır. Bu kadar net söylüyorum.

Onun dışında, onun dışında ne yaparlarsa yapsınlar. Sonra bunlarla uçakta yan yana denk geliyorsun. Efendim işte, mesela görsen 'Nehir'e ben de çok ağladım, Ferdi'ye ben de çok ağladım, kızına bilmem ne' veya bana diyor ki 'Efendim, iyi ki dostunuza sen sahip çıkmadın ya. Sen çıkaydın bugün o Akit denen, o itçe haberleri yapan adamlara cezayı vereydin de senin de bir adamlığını, bir insanlığını göreydik. Ne oldu orada? Partizanlaştın. Ne oldu orada? O rezilliğe sustun ama bu tarafa ceza verdin, ceza yağdırdın. Yazıklar olsun. Bunlarla birlikte aynı atmosferi soluyor olmaktan utanç duyuyorum. O kadar söyleyeyim yani. Bunlar güzelim bu ülkenin, bu güzelim havasını soluyorlar, o oksijeni tüketiyorlar ya, vallahi billahi israf yani. O kadar söyleyeyim."

Kaynak:Halk TV

Bunlar da İlginizi Çekebilir

19 yaşındaki Türk genci Twitter'daki açığı buldu! C*s*t Arayan Muhabirden İsteği İzleyenlerin Büyük Tepkisini Çekti Hazır mısın Yapılmış en iyi motivasyon konuşması Görevliye hakaret eden kadına tepki yağdı