CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Aziz İhsan Aktaş'ın kendisi hakkında öne sürdüğü iddialara TELE1 yayınında yanıt verdi. Konuyla ilgili bir dekont paylaşan Karabat, "Sözde 5 milyon liralık bir dekont almış. Bu dekont Ümit diye birisinin firmasına ait. Bu dekont Aziz İhsan Aktaş’a ait değil. Hemen yanında da ticaret sicil belgesi var. Yani bir dekont var bu paranın bize verildiği söyleniyor. Bu firma Aziz İhsan Aktaş’a ait değil" dedi.
Karabat, şunları söyledi:
"Aziz İhsan Aktaş, Özgür Karabat’la bir otelde buluştum diyor. Bir isim veriyor. O isim de oradaydı diyor. O tanık bu dosyada ifadeye çağrıldı. O tanık böyle bir diyaloğa şahitlik etmediğini söyledi. Üstelik ben onu arayıp oraya davet etmedi, ya da o benimle görüşüp oraya gelmedi. Spontane bir şekilde orada bulunması sanki biz bir görüşme yapmışız gibi anlatıldı.
Aziz İhsan Aktaş’ın iftiralarıyla benim şoförüm tutuklandı. Çocuk 5 aydır masum bir şekilde içeride yatıyor. Sözde 5 milyon liralık bir dekont almış. Bu dekont Ümit diye birisinin firmasına ait. Bu dekont Aziz İhsan Aktaş’a ait değil. Hemen yanında da ticaret sicil belgesi var. Yani bir dekont var bu paranın bize verildiği söyleniyor. Bu firma Aziz İhsan Aktaş’a ait değil.
Yine bütün ifadeleri taradığımızda Ümit adlı kişinin Sırrı’ya para verdiğine dair bir ifade yok. Başka bir çelişkiden bahsedeyim. İddianamenin 52. sayfasında Ümit adlı kişi, Ömer adlı kişiye çektiği parayı vermiş o da Özgür Karabat’a Sırrı adlı kişi aracılığıyla verilmiş. Sırrı adlı kişiye bir benzin istasyonunda paranın verildiği söyleniyor. Şimdi 52. sayfada bunu iddia ederken 532. sayfada ise benim ofisime teslim edildiği söyleniyor.
Para benim ofisimde teslim edildiyse Sırrı Küçük neden tutuklu? Bir baz istasyonundan sinyal veriyor. Yine parayı teslim ettiği Ömer adlı kişi de başka bir baz istasyonundan sinyal veriyor. Aynı baz istasyonu değil. İki baz istasyonu arasında 340 metrelik mesafe var. Nasıl uçtular mı bu arkadaşlar. Dağ fare doğurdu bu iddianamede. Doğru dürüst belge yok.
Suç lideri olarak nitelendirilen bir kişinin iftiralarından yola çıkılmış bir durumdan bahsediyoruz. Bence yapılması gereken ilk işlem tutuksuz yargılamadır.
Aziz İhsan İktaş ilk kez beni aramış. 8 Kasım 2023’te. Biz kurultayı kazanmışız, beni arayıp tebrik ediyor. Benimle görüşmüş, bana parayı mart ayında verdiğini söylüyor. Bir daha telefon görüşmemiz yok. Nasıl oluyor da bu kadar parayı bana vermiş oluyor?"
TELE1