Özgür Çelik'ten TELE1'e kayyum atanmasına tepki: "Azınlık iktidarının arkasında hizalanmayan kim varsa, onları susturmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar"

0 izlenme 25 Ekim 2025
Reklamlar

TELE 1 Televizyonuna kayyum atanmasına tepki gösteren CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "TÜSİAD Başkanı’na soruşturma açtılar iş dünyasına gözdağı. Sendika başkanlarını tutukladılar emek dünyasına gözdağı. Gazetecileri tutukluyorlar. Fatih Altaylı şu anda cezaevinde, gazetecilere gözdağı. TELE1’e kayyum atandı, Merdan Yanardağ gözaltında yine özgür basını susturma çabası. Yani Türkiye’nin azınlık iktidarının arkasında hizalanmayan kim varsa, onları susturmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.” dedi.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik kayyum atanan TELE1 Televizyonu’nun İstanbul’daki binasına gelerek kayyum politikasına tepki gösterdi. Çelik, bina önünde yaptığı açıklamada şunlar kaydetti:

"Toplumun tüm muhalif kesimlerine yönelik saldırılarla karşı karşıyayız"

“Bir casusluk davası diye bir soruşturmayla güne uyanmış olduk. İçerisinde gazeteci Merdan Yanardağ’ın, Cumhurbaşkanı adayımız ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun, ayrıca Necati Özkan’ın isimlerinin geçtiği bir casusluk davası bugün Türkiye gündemine geldi.Anlıyoruz nedenini… Şu anda TELE1’de yukarıda bir kayyum var ve TELE1’de bir kayyum yayın yapıyor. TELE1 kendi yayınını yapamıyor, yayını buraya getirilen bir kayyum sürdürüyor. Peki amaçları ne? Amaçları özgür basını susturmak. Ne yapıyorlar? Yaklaşık bir yıl önce başladı bu süreç. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i tutuklayarak başlattılar belediye operasyonlarını. Bu operasyonlardan sonra 19 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, tutuklanarak Silivri Zindanı’na gönderilmesi ve yalnızca Cumhuriyet Halk Partili belediyelere değil, toplumun tüm muhalif kesimlerine yönelik saldırılarla karşı karşıya kalmamız, bunun bir devamıdır.

 "Azınlık iktidarının arkasında hizalanmayan kim varsa, onları susturmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar"

İşte, TÜSİAD Başkanı’na soruşturma açtılar iş dünyasına gözdağı. Sendika başkanlarını tutukladılar emek dünyasına gözdağı. Gazetecileri tutukluyorlar. Fatih Altaylı şu anda cezaevinde gazetecilere gözdağı. TELE1’e kayyum atandı, Merdan Yanardağ gözaltında yine özgür basını susturma çabası.Yani Türkiye’nin azınlık iktidarının arkasında hizalanmayan kim varsa, onları susturmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. İşte bu bir sonuçtur. Burada gördüğünüz şey, basını susturmaya yönelik bir hamledir. Sayın Merdan Yanardağ’ın açıklamaları da bu yöndedir; asıl niyet ortaya çıkmıştır. TELE1’i susturmak istiyorlar. Aslında hepimizi susturmak istiyorlar. Bütün özgür basını susturmak istiyorlar.Bu, özgür basına vurulmuş bir darbedir.

Ekrem İmamoğlu konusuna gelince; aynı casusluk soruşturması kapsamında Ekrem İmamoğlu’nun da ifadeye çağrılacağı konuşuluyor.

"Bu meselelerin hukuki değil, tamamen siyasi meseleler olduğunu herkes biliyor"

Tıpkı TELE1’i susturmak için Merdan Yanardağ’ın ismini o soruşturmaya ekledikleri gibi, Ekrem İmamoğlu’nun ismini de bu casusluk soruşturmasına dâhil etmek için Necati Özkan üzerinden bir süreç başlattılar. Şunu özellikle ifade etmek isterim; Ekrem İmamoğlu’na açılan dava ve soruşturmaların sayısını artık Türkiye kamuoyu takip etmekte zorlanıyor. İşte “ahmak davası”, “çirkin davası”, “bilirkişi davası”, “hakaret davası” bugün beraat etti.“Beylikdüzü davası”, “mali suçlar davası”, “terör soruşturması”Bunların hiçbirinden sonuç alamadılar. Toplumu ikna edemediler. Ne mali suçlarla ilgili açtıkları davalarla, ne “ahmak” ya da “çirkin” davalarıyla, ne de diğer iddialarla toplumu inandıramadılar. Diplomayı iptal ettiler yine toplumu ikna edemediler.  Toplum şunu biliyor; On beş buçuk milyon oyla belirlenmiş bir Cumhurbaşkanı adayını durdurma çabasındalar. Bu meselelerin hukuki değil, tamamen siyasi meseleler olduğunu herkes biliyor.Toplumu ikna edemedikleri için bugün yeni bir şey icat ettiler: “Casusluk davası.” Necati Özkan’ın üzerinden bir bağlantı kurmaya çalışıyorlar; oysa Özkan hayatı boyunca o kişiyle sadece bir kez görüşmüş. Dolayısıyla ne yaptıklarını biliyoruz. Türkiye’nin azınlık iktidarının arkasında hizalanmayan herkesi yargı eliyle, araçsallaştırdıkları yargıyla hukuk kisvesi altında susturmaya çalışıyorlar. Yargıyla siyaseti dizayn etmek,rakiplerini ortadan kaldırmak,basını, sanat camiasını, iş dünyasını susturmak ,fotoğrafları yasaklamak, sosyal medya hesaplarını kapatmak, öğrencileri gözaltına almak, tutuklamak amaç budur. Bu yöntemlerle toplumu susturarak, gözdağı vererek, baskıyla sindirerek tükenmiş iktidarlarını sürdürmek istiyorlar. Ama biz buna izin vermeyeceğiz.

"Zalimin zulmüne karşı nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız"

Zalimin zulmüne karşı nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız. Bugün TELE1’in önündeyiz,yarın nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız. Bu karanlığa karşı mücadele edeceğiz.Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Millet bizimledir. Halkın desteği bizimledir. Millet gerçekleri görüyor. Günün sonunda erken seçim sandığı bu milletin önüne gelecek ve bu ceberut iktidardan hep birlikte kurtulacağız. Cumhuriyetin kurumlarını hep birlikte yeniden inşa edeceğiz. Ve bu topraklarda demokrasiyi kurumsallaştıracağız. Demokrasiyi kurumsallaştırdığımız zaman bir daha hiç kimse bu tür uygulamaları yapamayacak."

ANKA

Bunlar da İlginizi Çekebilir

evlenmeyen adam 24 Aralık 2021'de yapılacak Kim Milyoner Olmak İster’e Erdoğan'ı kara kara düşündürecek 'emekli' anketi: Kritik sınırı geçemedi!