Otuz beş senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba.

Karımı memnun etmek amacıyla bir dediğini iki etmiyordum. Bu arada eski karımı bir kere bile arayıp sormamış merak dahi etmemiştim. Yeni karım çok kurnazdı, huyumu bildiği amacıyla iki çift güzel sözle her dediğini yaptırıyordu. Hazıra dağ dayanmaz derler ya ben de bir buçuk sene içersinde her şeyimi karıma kaptırmış yalnızca elimde oturduğumuz ev kalmıştı. Bir gün karım ayrılmak istediğini söyleyince afalladım ve ‘her şeyin var ben ise seni çok seviyorum, bu ayrılık istemek neyin nesi’ diye sordum. Karım beni elimden tutup aynanın karşısına götürüp ; “Aynada bir kendisine bak ve neye benzediğine kendin karar ver. Sana kocam derken utanıyorum. Bırak babayı dedem yaşındasın. Yetmiş iki yaşındasın ve bir gün geberip gideceksin. Hem ben çocuk istiyorum, bunu da senin gibi bir adamla yapamayacağıma göre ne diye seninle evli kalayım ki?” deyince…
Reklamlar