çok geçmeden tesadüfen uğradığım bir markette çalışan kasiyer kızı gözüme kestirmiş, bundan sonra o marketten çıkmaz olmuştum. Benim bu ısrarcı halim tavrım genç bayanı da etkilemişti. Çok geçmeden senli benli olmuştuk. Kadın yirmi yaşında bulunduğunu, başından kısa süren bir evlilik geçtiğini, babasının olmadığını, şimdi annesiyle oturduğunu, tek gelirlerinin kendi maaşı bulunduğunu anlatmıştı. Erkektim ya, coşmuştum. Kadına; ‘Üzülme ben hem sana, hem annene bakarım. Malım mülküm, çok param da var… gül gibi geçinip gideriz’ deyip bayana evlenme öneriyi ettim. Teklifimi hiç düşünmeden kabul eden bayanın gözlerinin içi gülüyordu. Nihayet evlenmiş, vatan dışında geçirdiğimiz uzun bir balayından sonra yurda dönmüş, evimize gelmiştik. Evlilik hediyesi olarak karıma bir ev aldım. Karım daha bir ay olmadan, bana bile sormadan annesini de yanımıza almıştı.