Otoyolda Patlak Lastiği Olan Yaşlı Bir Çifte Yardım Ettim… Bir Hafta Sonra Annem Panikle Aradı:

Yedi yaşındaki kızım Emma amacıyla bekar bir babayım.
Annesi onu üç yaşındayken terk ettiğinden beri, yaşam yalnızca ikimizden ibaret.
Tatiller bizim amacıyla her vakit biraz zahmetlidir ama ailem, Şükran Gününü her vakit gerçek bir tebrik gibi hissettirmeyi başarır: sıcak, gürültülü ve olması gerektiği gibi.
O öğleden sonra, mevsimin ilk karı otoyolu hafifçe kaplamışken ailemin evine doğru yola çıkmıştık. Emma arka koltukta botlarını birbirine vuruyor, Noel şarkılarını biraz erken mırıldanıyordu.
İşte o anda onları gördüm.
Yol kenarında durmuş, yıpranmış eski bir sedanın beraberinde bekleyen ihtiyar bir çift.
Adam ince eldivenlerinin içersinde ellerini ovuşturuyor, tamamiyle patlamış lastiğe çaresizce bakıyordu. Kadın ise rüzgârda titriyor, beyaz saçları yüzüne yapışıyordu.
Soğuktan daha çoğu vardı üzerlerinde…
Yorgunluk.
Tereddüt etmeden kıyıya çektim.
“Arabada kal tatlım,” dedim Emma’ya.
Yaklaştığımda ikisi de aynı anda özür dilemeye başladı.
“Çok üzgünüz,” dedi kadın.
“Neredeyse bir saattir buradayız… kimsenin tatilini bozmak istemedik.”
“Hiç mesele değil,” dedim.
“Hadi sizi yola çıkaralım.”
Soğuk iliklerime işliyordu. Parmaklarım uyuştu ama aşağı yukarı 15 dakika içersinde yedek lastiği güvenilir şekilde yerine taktım.
Adam elimi sıktı…
Uzun vakit bırakmadı.
“Ne yaptığınızın bizim amacıyla ne manaya yaklaştığını bilmiyorsunuz,” dedi, gözleri dolarak.
“Sen ve ufak kızın… teşekkür ederim.”
Gülümsedim, iyi yolculuklar diledim.
Arabaya döndüğümde Emma arka koltuktan bana gururla başparmağını kaldırdı.
Ailemin evine problemsiz ulaştık.
Şükran Günü yemeğini yedik. Güldük. Sohbet ettik.
Ve yol kenarındaki o ihtiyar çifti açıkçası bir daha düşünmedim.
Reklamlar