Ölümünden Hemen Önce, Kayınpederim Bana Korku Dolu Gözlerle Baktı ve Fısıldadı:

Ölümünden hemen önce, kayınpederim bana korku dolu gözlerle baktı ve fısıldadı: “Ben gittiğimde… kasayı aç, belgeleri al ve oğlumdan ayrıl. O, kendini gösterdiği gibi biri değil hiç”
Son birkaç haftada kayınpederim hızla soluyordu. Doktorlar çok az zamanı kaldığını söylüyorlardı.
Her ziyaretimde kapıyı kilitlememi istiyordu. Ve sadece yalnız kaldığımızda nefes almasına izin veriyordu.
Ama o gün her şey farklıydı.
Sessizce yatıyordu, parmakları göğsünde sıkıca kenetlenmiş, tüm gücünü topluyormuş gibi. En sevdiği notları yüksek sesle okuyordum, ama dinlemiyordu — gözünü kırpmadan bana bakıyordu. Ve sorduğumda:
— Kendini kötü mü hissediyorsun? Su ister misin?
Başını salladı.
— Su… hayır. Senin… dinlemeni istiyorum.
Sesi boğuktu, neredeyse dünyevi olmayan, sanki son gücü o kelimelere dökülmüştü. Daha yakına eğildim, içimde garip, yapışkan bir kaygı yükseliyordu. Daha önce hiç böyle bir konuşmaya başlamamıştı.
— Seni çok önceden uyarmalıydım — diye fısıldadı. — Ama erteleyip durdum. Bunun hiç olmayacağını düşündüm.
Bana korku dolu gözlerle baktı.
— Ondan ayrılmalısın. En kısa sürede.
Kalbim bir an durdu.
— Neden? — diye fısıldadım. — Ne yaptı?
Kayınpederim gözlerini sıktı, kırışıklıklar yüzüne derinlemesine kazınmıştı.
— O, söylediği kişi değil. Ve… bu şekilde kendi başına olmadı. Bu benim suçum.
Ellerim buz kesti.
— Ne hakkında konuşuyorsun?
Son gücünü topladı, parmakları titreyerek elime dokundu. Dokunuşu buz gibiydi.
— Ölümümden sonra… kasayı aç. Kod, annesinin doğum tarihi. Sakladığım her şey orada. Hayatın… gerçeği daha erken bilseydin farklı olurdu. Ama geç olsun güç olmasın.
— İçinde ne var? — sesim çatladı. — Bilmem lazım.
Kayınpederim yavaşça başını pencereye çevirdi, sanki uzun zamandır veda etmek istediği birini görüyormuş gibi.
— Sadece söz ver, gördüğünde ayrılacağına. Tartışma, affetme, açıklama isteme. Sadece… git. O tehlikeli, anlıyor musun? Tehlikeli, sevdiği insanlara bile. Ve sen, gerçekten sevdiği tek kişisin. Ve bu seni… onun zayıf noktası yapıyor.
Eli birden yatağa düştü.
Bir dakika sonra öldü.
O akşam kocamın çalışma odasına girdim. Hâlâ işteydi. Kalbim o kadar yüksek sesle atıyordu ki tüm dairede yankılandığını hissediyordum. Kasaya yaklaştım. Annesinin doğum tarihini girdim.
Tık. Kapı açıldı. Ve içindekileri gördüğümde mutlak bir dehşetle doldum.
İçinde para yoktu, mülk belgeleri yoktu. Sadece kalın, ağır bir dosya ip ile bağlanmış ve ismim yazılı bir zarf.
Ellerim titreyerek düğümü çözdüm.
Reklamlar