VELİLER, OKULDAN BEKLENTİNİZİ DEĞİŞTİRİN
Okulun amacı, çağın gerektirdiği donanımlara sahip insan
yetiştirmektir. Zaman içinde ülkemizde çok büyük değişiklikler yaşanmış
ve insanların ihtiyaç duyduğu şeyler farklılaşmıştır. Ancak
velilerimizin okullardan beklentisi hiç değişmemiştir. Günümüzde
veliler, geçmişte olduğu gibi okullardan
çocuklarına sadece bilgi kazandırmasını beklemektedirler. Buna paralel
olarak da okullar, kırk elli yıl öncesine benzer şekilde çalışmaya
deva etmektedir.
Ortada büyük bir yanlış vardır. Şimdi
sizlere bu konuyu bir okulun öğrencilere kazandırması gereken üç temel
şey; bilgi, beceri ve değer bağlamında izah edeceğim.
Bundan
kırk elli yıl önce bilgi kaynaklarının sınırlı olduğu bir dönemdi. Tek
bilgi kaynağı neredeyse öğretmendi. Toplumun bilgilendirilmeye ihtiyacı
vardı. Okula gelen çocuk bilgisiz geliyordu. Okullar, öğrencilere bilgi
vermeye odaklanmıştı. Yani okulun temel rolü “bilgi kazandırmak” tı.
O dönemde çocukların yaşamış olduğu sosyal çevre genişti. Kırsal nüfus
fazlaydı. Kentsel nüfusun çoğu ise çocukluğunu kırsalda geçirmiş, yeni
göç etmiş ailelerdi. Çocuklar, yaşamış oldukları çevrede küçük yaştan
itibaren ailenin çalışmalarına katılıyor, sorumluluk alıyor ve her
türlü beceriyi kazanıyorlardı.
Yine bu çocuklar çevreninin onlara sunduğu yaşantı zenginliği sayesinde birçok değeri kazanmış olarak okula başlıyordu.
Beceri ve değer açısından donanımlı çocuklara okulun vereceği şey,
bilgi idi ve okul bunu yerine getirmeye çalışıyordu. Çocuklar sosyal ve
duygusal açıdan zaten çevre tarafından yetiştirildiği için okulda bu rol
doğal olarak arka planda kalıyordu.
Aradan elli yıl geçti.
Teknolojik gelişmelerin getirdiği imkânlarla çocuklar küçük yaştan
itibaren birçok bilgi kaynağına ulaşıyor. Anne, babaların eğitim düzeyi
yükseldi ve kendileri birer bilgi kaynağına dönüştü. Televizyonlar
özellikle eğitici çizgi filimler, belgeseller, okul kanalları bilgi
yayıyor. Bilgisayarlar, uzaktan eğitim portalları, arama motorları,
dijital veri kaynakları vs. istenilen her bilgiye anında ulaşılabiliyor.
Peki madem “bilgi edinme” konusunda bu kadar önemli bir
değişiklik yaşandı hâlâ okulların temel rolünün “bilgi kazandırma”
olması doğru mu?
Yazımın başında belirttiğim üzere okul,
toplumsal ihtiyaçları karşılamalıdır. Yani çağın koşullarında bireyin ve
toplumun neye ihtiyacı varsa onu kazandırmaya odaklanmalıdır. Dün azami
düzeyde bilgiye ihtiyaç vardı ama bu gün o kadar yok. Öyleyse okulların
rolünde bir değişiklik gerekli değil mi?
Okulun yeni rolü ne olmalı?
Artık nüfusunuzun büyük kısmı kentlerde doğup büyüyor ve yaşamları çekirdek aile içinde geçiyor. Bunun sonucunda;
1. Çocukların yeterli hareket alanı ve aktivitesi olmadığı için fiziksel açıdan yeterli gelişemediğini,
2. Geniş çevresi olmadığı için sosyal açısından yeterli gelişemediğini,
3. Yaşantı zenginliği olmadığı için duygusal açıdan yeterli gelişemediğini görüyoruz.
Bu saydığım hususlar bireyin toplum içinde yaşamını sağlıklı şekilde
sürdürebilmesi açısından bilgiden çok daha önemli yaşamsal beceriler.
Günümüzde toplumun ihtiyacı, çocukların fiziksel, sosyal ve duygusal
açıdan yetiştirilmesi. İşte artık okullar bu ihtiyaca odaklanarak bilgi
odaklı çalışmalardan vazgeçmelidir. Okullar, çocukların sosyal ve
duygusal açıdan eğitildiği, fiziksel gelişime yönelik etkinliklerin
fazlaca yer aldığı, yeteneklerin keşfedilerek bu yeteneklere göre
bireysel gelişimlerinin sağlandığı kurumlara dönüşmelidir.
Sayın veliler, lütfen okullardan beklentinizi değiştirin. Okulların
çocuklarınıza bilgi kazandırmasını önemsediğiniz kadar beceri ve değer
kazandırmasını da önemseyin. Çocuklarınıza kazandırılacak yaşamsal
becerilerinin gelecekte hayatlarını sağlıklı bir şekilde yürütmeleri
için ne kadar önemli olduğunu zamanla göreceksiniz.
Doğan CEYLAN
Maarif Müfettişi
Evde Eğitim Sayfası Editörü