KÜÇÜK ÇOCUK 113’ü Aradı Ağlayarak: “ANNEM

Kalabalık donup kaldı. Bazıları ellerini ağızlarına kapattı, bazıları kaşlarını çattı, fısıltılar yayıldı. Teyzesi “Ethan, sabit dur, tören bitmek üzere,” diye uyardı ama çocuk tabuttan gözlerini ayırmıyordu. Cenaze işçileri tabutu indirmeye hazırlanırken, Ethan onları durdurmaya çalıştı. “Hayır! Annem hala yaşıyor!” diye çırpındı ama elleri onu geri çekti.

Yan komşu Mrs. Linda, Ethan’a yaklaşıp alçak bir sesle “Eğer gerçekten duyduğuna inanıyorsan polisi ara,” dedi. Ethan ter içinde titreyerek telefonu aldı ve 112’yi çevirdi. Telefonun diğer ucundaki acil servis görevlisi sakin bir sesle, “Acil durum nedir?” diye sorduğunda Ethan, “Lütfen durdurun! Annem hala yaşıyor. Onu gömmeyin!” diye yalvardı.

Polis çavuşu Parker, çağrıyı duyduğunda önce bunun bir çocuk şakası olabileceğini düşündü ama Ethan’ın her kelimesindeki acıyı duyunca harekete geçti. “Nerede olduğunu söyle,” dedi. Ethan, “Aziz Mari Mezarlığı. Tabutun yanına yaklaştığımda tıklamalar duydum,” dedi.

Parker, ekibiyle birlikte mezarlığa hızla hareket etti. Mezarın başında durup tabutun kapağına kulağını dayadığında içeriden düzenli ve güçlü bir vurma sesi duydu: “Tok, tok, tok.” Tüyleri diken diken olan Parker, cenaze işçilerine tabutu indirmemeleri için emir verdi. Kalabalık şaşkın ve korku içindeydi.




Tabutun kapağı yavaşça açıldığında içeriden sıcak ve nemli hava fışkırdı. Parker, Maria’nın solgun ama canlı yüzünü gördü. Maria’nın zayıf eli, titreyerek Ethan’ın bileğine dokundu ve “Oğlum, seni duydum,” dedi. Ethan gözyaşları içinde annesine bakarken, annesinin gözleri kararlı bir şekilde ona karşılık verdi.

Ancak cenaze törenine katılan David ve Mark, panikle olay yerinden kaçmaya çalıştı. Polisler onları kovaladı, yakaladılar ve gözaltına aldılar. Yapılan incelemelerde Maria’nın ölüm belgesinin sahte olduğu, ölüm kaydının hastane sisteminde bulunmadığı ortaya çıktı. David’in, Maria’nın mal varlığını ele geçirmek için sahte doktor tuttuğu, Mark’ın ise bu komploda aktif rol aldığı belirlendi.
Reklamlar