İsmail Saymaz 'Casusluk' soruşturmasının arka planını anlattı! Neler olmuş neler!

1 izlenme 27 Ekim 2025
Reklamlar

Gazeteci İsmail Saymaz, Halk TV’de İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ’ın casusluk iddiası ile tutuklanmasını yorumladı. Saymaz, "Ne Ekrem İmamoğlu, ne Necati Özkan ne de Merdan Yanardağ casusluk suçuyla uzak yakın yan yana getirilebilir insanlar değillerdir" dedi.


Halktv.com.tr Yazarı İsmail SaymazEbru Baki'nin Halk TV'de sunduğu Para Siyaset programında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, danışmanı Necati Özkan ve Gazeteci Merdan Yanardağ’ın casusluk iddiası ile tutuklanmasına ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Saymaz şu ifadeleri kullandı:

"BU İNSANLAR BU SUÇLAMAYLA YAN YANA GELMEZ"

  • “İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, onun siyasi danışmanı Necati Özkan ve gazeteci Ağabeyimiz Merdan Yanardağ siyasi casus suçlamasıyla tutuklandılar. Ben bu suçlamanın üç insana da yakıştırılmayacağını, onların isimlerinin uzak yakın hiçbir suçlamayla yan yana alınmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim.”

Saymaz, iddiaların merkezindeki Hüseyin Gün’ün geçmişini ve savcılığa verdiği ifadeleri detaylı şekilde aktardı:

  • “Bir kere Hüseyin Gün kim? Önce onu anlatayım. Hüseyin Gün 50 yaşında, çoğunlukla yurt dışında yaşayan bir kişi. Amerika’da bir şirketi varmış vaktiyle. Bu şirket açık kaynak istihbaratı ve sosyal medya analizi üzerine çalışma yürüten bir şirketmiş.
  • Şirketin elinde Pik adlı bir program var. Şirketin adı Pik. Ellerinde bir uygulama varmış bu uygulama.”

Gün’ün ifadesine göre, İBB ile bağlantısı danışman Necati Özkan aracılığıyla kuruluyor. Saymaz, bu süreci şöyle özetledi:

  • “Ekrem İmamoğlu 31 Mart 2019 seçimlerini kazanmış. İptal edilmiş. Tekrar seçimlerden 15 gün önce Necati Özkan'la, üvey annesinin ya da Mami dediği (Seher Alaçam) kadın referans olması üzerine görüştüğünü söylüyor. Necati Özkan da bu görüşmeyi doğruluyor. Özkan'a bir proje sunuyor. Bu proje sosyal medya analizi.”

Görüşmeler sonrası Hüseyin Gün bazı veriler derlediğini ve analiz sunduğunu iddia etti.

Gün'ün ifadelerinde alınan verilerinde Dark Web Bu noktada Saymaz, savcılığın dayandığı dijital verileri şöyle açıkladı:

  • “Gittiğimde orada İBB çalışanlarına ait olduğunu zannettiğim İBB uzantılı çeşitli mailler buldum diyor. Bunlar üzerine analiz yaptım diyor.
  • Hüseyin Gün "Ben bu yani Dark Web'e bunun kim tarafından yüklendiğini bilmem. Bir hacker tarafından mı yüklendi? Kişiler kendileri mi bunu oraya yazdılar bilmem" diyor. Fakat savcılık bunu Necati Özkan tarafından yüklenmiş olabileceği sonucuna varıyor.
  • Halbuki bu mailler ya da uzantıları bununla ilgili verilerin o işte Dark Web'de olduğunu Hüseyin Gün iddia ediyor.
  • Necati Özkan'ın oraya yüklediğini Hüseyin Gün de iddia etmiyor. Ben bilmiyorum diyor. O yani hackerlar da koymuş olabilir kişiler kendi yüklemiş olabilir. Bir an için diyelim ki Necati Özkan'ın olabilir mi? Yani verileri aldı, Dark Web'e o derin alana koydu iddia ediyorsak. Yani 31 Mart'ta Ekrem İmamoğlu evet orayı kazandı ama iki hafta kadar yönetti. Sonra tekrar elinden alındı. 18, hani Haziran ayı itibariyle İBB yönetimi valideydi. Dolayısıyla o altyapıyı alıp zaten yüklemeleri söz konusu olamaz.

Bu analizlerin, Wickr isimli bir uygulama üzerinden paylaşıldığı iddiasına ilişkin olarak da Saymaz şunları aktardı:

  • “Casusluk iddiasına konu yazışmaların hepsi Wickr’de geçiyor. Necati Özkan diyor ki bende Wickr yok diyor. Ben hiçbir zaman böyle bir platform kullanmadım. Hüseyin Gün ise diyor ki ben ona salık verdim, tavsiye ettim. Bunu indir dedim diyor.”

Savcılık belgelerinde Wickr uygulamasının yalnızca Hüseyin Gün’ün telefonunda kurulu olduğu belirtildiğini vurgulayan Saymaz, casusluk suçunun temel unsurlarının dosyada yer almadığını savundu:

  • “Casusluk suçunun oluşması için… Devletin iç ve dış güvenliğine ait bir bilgi olmalı. Bu bilgileri sizin yabancı devlete satmanız gerekir… Ne devletin istihbaratına iç ve dış güvenliğine dair veri var, ne belediyenin mahrem bilgilerine dair bir veri var.”

Saymaz, Tele1 izleyicisi olduğu belirtilen Seher Alaçam ile Merdan Yanardağ arasındaki bağın da yanlış yorumlandığını dile getirdi:

  • “Anladığım kadarıyla Seher Hanım Tele1’in gözde bir izleyicisi ve Merdan Yanardağ’a da böyle bir hayranlık. Merdan abi bizden farklı olarak gazetecilikle politik kimlik iç içe geçmiştir.
  • Bu hanımefendi Tele1’e cüzi katkılarda da bulunmuş. Öyle. Merdan abi de söylüyor bunu.”

SaymazMerdan Yanardağ hakkında öne sürülen Gün'den “10.000 euro bağış aldı” iddiası hakkında şunları ifade etti:

  • “Merdan Yanardağ zinhar reddediyor. Fakat doğru olsa bile 10.000’miş yani. Zinhar reddediyor.
  • Ya şimdi bu kanallar nasıl ayakta dursunlar. Allah aşkına. Hadi biz reklam alıyoruz. Ya kamu bankasından reklam vermiyorsunuz. Şirketleri korkutuyorsunuz. Şirketlerde vermiyor. bu insanlar maaş verecekler. Nasıl versinler.
  • Yani bağışlarla yıllarca bu televizyon Halk TV ya Atatürk baskılı nesneler, kitaplar satarak hayatta kaldı.Yok ki.
  • Yani zaten kapatmaya uğraşıyorsunuz. Zaten çalışanları göz altına alınıyor. Dava açılıyor. Kardeş ufak tefek bağışlar da olmasa ayakta duramayacak. Nefes alamayacak. Tele1 dediğiniz kanal şu an kayyum atanan kanal Türkiye'nin en çok izlenen beşinci haber kanalıydı.
  • Sizin izlenmeyen onlarca kanalınıza Ziraat Bankası'ndan tut da Vakıf Bankası'na kadar kamu kuruluşu Hiçbir izleyicisi olmadığı halde de ilan reklam veriyor.
  • Bu kanallar, bu kanallar ne yapacak? Kerbelada susuz bırakılmış. Şimdi Merdan Yanardağ'da Seher Alaçam o da 1000, 2000 falan paralar veriyor. Bir şeye de değmez. Yani maaş bile ödeyemez. Neyse sonra bu beyefendi Hüseyin Gün diyor ki işte diyor benim üvey annem. Neyse üvey annemin tavsiyesi üzerine ben diyor Merdan Yanardağ'la görüştüm. Ona da diyor işte bağışta bulundum diyor. Şoförüm aracılığıyla gönderdim. Merdan Yanardağ zinhar reddediyor. Ha ona reddediyor. Fakat doğru olsa bile 10000 euroymış yani. Zinhar reddediyor.

Saymaz, gazeteci–izleyici ilişkisi üzerinden bir casusluk davası kurulamayacağını belirtti:

  • “WhatsApp konuşmaları öyle bir istihbarat paylaşımı değil. Hüseyin Gün, 2023 yılında seçim döneminde… Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını arzuluyor… Merdan Yanardağ da ‘anlıyorum. Ben de senin gibiyim. Ben de mücadele ediyorum’ diyor. Yani izleyicisini idare ediyor benim gördüğüm kadarıyla.”

"YANARDAĞ SOSYALİST BİR AYDINDIR"

Yanardağ’ın tutuklanmasını sert biçimde eleştiren Saymaz, şu ifadeleri kullandı:

  • “Merdan Yanardağ sosyalist bir aydındır. Sosyalist bir gazeteci, sosyalist bir aydındır. Merdan Yanardağ ilk gençliğinden bu yana kavgadan hiç eksik durmadı.
  • Kavgada dişe diş kavga eder. Politik olarak kavga eder. Merdan Yanardağ diye bir komünistsin. Evet komünist. Diyebilirsin ki politik mücadelelerde gözü karadır. Evet öyledir. Diyebilirsin ki Ergenekon doğru yargılan Ya yapacağı işler var yapmayacağı işler var. Ya Merdan Yanardağ Filistin davası İslamcıların henüz Filistin'in adını duymadığı yıllarda anti Siyonist mücadeleye tavır almış bir gazeteci. İsrail karşıtı bir bir çizgiye sahip. Anti emperyalist bir insan. Merdan Yanardağ izleyicilerden işte Seher Hanım gibi izleyicilerin cüzi bağışlarını katkı olarak almış olabilir. Ya İsrail'in selamını almaz bu adam. Şimdi Merdan Yanardağ tutuklandı. ve bu arada tabii suçlama da şu Merdan Yanardağ'ın Ekrem İmamoğlu'nun propagandasını yaptığı iddiasıyla tutuklandı

İsmail Saymaz, İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ’a yöneltilen suçlamaların temelsiz olduğunu ve bu kişilerin casuslukla ilişkilendirilmesinin hukuken izah edilemez olduğunu söyledi:

  • “Ne Ekrem İmamoğlu, ne Necati Özkan ne de Merdan Yanardağ casusluk suçuyla uzak yakın yan yana getirilebilir insanlar değillerdir. Ve bu suçlamadan ötürü onların soruşturmaya tabii tutulmuş olmaları, hatta tutuklanmış olmaları hukuken izah edilebilir bir vaziyet değildir.”

Kaynak:Halk TV

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Putin'den Beşar Esad'la ilgili ilk açıklama! "Kendisiyle görüşmeyi planlıyorum" YİNE KENDİ KENDİNİ YALANLADI Merve Özbey ve Eşi Adana'da 3 çocuğunu