İki yıl önce, on sekiz yaşındaydım.

gereken araçları bana vermiş ve hayatta kalmanın ötesinde hayaller kurmam için bana güç vermişti. Gecenin sessizliğinde Elena yanımda huzur içinde uyuyordu; nefesi yumuşak, ritmik bir ninni gibiydi. Pencerenin dışında titreyen şehir ışıklarını izlerken, paylaştığımız yolculuğu ve bizi bekleyen olasılıkları düşünüyordum. İlişkimiz karşılıklı bir anlaşma olarak başlamış olsa da, toplumsal normların sınırlarını aşan derin bir arkadaşlığa, derin bir dostluğa dönüşmüştü. Şafak sökerken, süite yumuşak bir ışık vururken, geleceğin belirsiz ama potansiyel dolu olduğunu biliyordum. Elena bana hayatın güzelliğinin genellikle beklenmedik şeylerde, yakalanan fırsatlarda ve cesurca gidilen yollarda yattığını göstermişti. Bizim benzersiz ve alışılmadık hikâyemiz, bir büyüme ve keşif hikâyesiydi. Bir sonraki adımları atmak bana kalmış olsa da, Elena'nın etkisinin sonsuza dek yolculuğumun bir parçası olacağını biliyordum. Azimle, öğrendiğim dersleri ve henüz gerçekleşmemiş hayalleri onurlandırmak için sessiz bir yemin fısıldadım. Uyanıp yeni günü kucaklamanın, hikâyemi yazmaya devam etmeye hazır olmanın ve belki de zamanla Elena gibi sıra dışı biriyle yeni bölümler yazmanın zamanı gelmişti
Reklamlar