Hamileliğimin yedinci ayındaydım…

Sonra bir akşam, sofrada kaynanamın tabağına yemek koymayı unuttum. O gün başım dönüyordu, midem bulanıyordu. Kocam kaşığını masaya vurdu. “Annem aç mı kalacak?” dedi. Sesindeki öfke buz gibiydi. Hakaretler peş peşe geldi. O an, içimdeki korku yerini tuhaf bir berraklığa bıraktı. Bebeğim karnımda sertçe tekme attı. Sanki “yeter” diyordu.
O gece odamda uzun uzun düşündüm. Her hakaretin tarihini, her bakışın ağırlığını, her sustuğum anı tek tek hatırladım. Kendimi suçladığım yerleri, “daha iyi olabilirdim” dediğim anları… Sonra aynaya baktım. Yorgun, ama hâlâ ayakta bir kadın gördüm. Karnımda taşıdığım can için, kendim için ayakta kalmam gerektiğini anladım.
Reklamlar