Eşimin vefatından iki yıl sonra yeniden evlendim. Beş yaşındaki kızım ve ben, yeni eşimin ailesinden kalan büyük bir eve taşındık. Başlangıçta yeni eşim çok nazik, sabırlı ve anlayışlı görünüyordu; hayatımıza adeta bir umut ışığı gibi girmişti.
Bir hafta süren iş seyahatinden döndüğümde kızım bana sarılıp fısıldadı:
“Babacım, sen yokken yeni annem farklı oluyor.”
Bunu duyunca içime bir korku düştü. Ne demek istediğini sorduğumda, yeni eşimin sık sık çatı katına kapanıp kapıyı kilitlediğini, içeriden tuhaf ve korkutucu sesler geldiğini, kendisinin oraya girmesine izin verilmediğini anlattı. Ayrıca ona karşı sert davrandığını, odasını tek başına temizlemesini istediğini ve iyi davransa bile onu ödüllendirmediğini söyledi.
Özellikle kilitli çatı katı beni rahatsız etti. Daha önce bunu fark etmiş ama onun özel alanı olduğunu düşünerek önemsememiştim. Ancak kızımın anlattıkları beni derinden sarstı. Onu hayatımıza almakla yanlış bir karar mı vermiştim?
O gece uyuyamadım. Gece yarısı, evde sessiz adımlar duydum. Yeni eşimin çatı katına çıktığını fark edince onu takip ettim. Bu kez kapıyı kilitlememişti. Kalbim hızla çarparken ani bir dürtüyle kapıyı açıp içeri girdim…
Kapıyı açıp içeri girdiğimde beklediğim karanlık ve ürkütücü manzarayla karşılaşmadım. Çatı katı aydınlıktı; pencereden giren loş sokak lambası ışığı, odanın düzenli hâlini ortaya çıkarıyordu. Duvarlar boyunca dizilmiş kutular, masanın üzerinde açık defterler, renkli kalemler ve küçük bir teybin yanıp sönen ışığı vardı. Yeni eşim donup kalmıştı; yüzünde yakalanmış olmanın şaşkınlığı değil, daha çok uzun süredir taşıdığı bir yükün ağırlığı okunuyordu.
“Beni korkutmak istemezdim,” dedi sessizce. Sesindeki titrek ton, kızımın anlattıklarını bambaşka bir yere taşıdı. “Ama anlatması zor.”
Masaya yaklaştım. Defterlerin birinde çizimler vardı: evin odaları, saatler, notlar… Diğerinde ise uzun cümleler, altı çizilmiş kelimeler. Teyp kapalıydı; kulaklıklar yanındaydı. Her şey, gizli bir şeyden çok yoğun bir çalışmanın izlerini taşıyordu.
“Burayı neden kilitliyorsun?” diye sordum…