Emekli, halkın gerçek gündemini pazardan haykırdı: "Açız hemşehrim açız"

AKP iktidarının ekonomi politikaları nedeniyle Türkiye derin bir ekonomik kriz içersinde.

İktidarın yarattığı ekonomide fakir daha fakir olurken zengin de daha da zenginleşti.

Asgari ücretli aylardan beri Açlık Sınırı'nın altında maaş alırken TÜİK'in enflasyon oranına göre bile zam alamadı.

Emekli 2024'te 12 bin 500 lira gibi bir rakama mahkum edilmişken AKP'nin en fazla 15 bin lira zam yapacağı söylendi.

Çarşı pazar yangın yeriyken kira fiyatları da el yakarken AKP iktidarı, Türkiye'nin gündemini Anayasa değişikliğini ve terör örgütü elebaşı Öcalan'ın açıklamalarını getirmek istiyor.

TBMM'nin yeni döneminden itibaren başlayan yeni Anayasa çıkışlarının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Öcalan çıkışı sürekli konuşulmaya başlandı.

Artvin'in Kemalpaşa ilçesinde de emekli de halkın gerçek gündemini pazarda haykırdı.

"AÇIZ HEMŞEHRİM AÇIZ"

Kemalpaşalı bir vatandaş şöyle konuştu:

“Sigara da rakı da içmiyorum, yetmiyor, yetmiyor. Kim yetiyor diyor? 8 bin günle emekli oldum, 14 bin lira maaş alıyorum, yeter ya yeter. 25 lira yapın, yeter artık. Emekliler ne verecek? Yüzde 15 zam verecekler, başka bir zam mı verecekler? Verdi mi? Açız hemşehrim, açız, bize verdikleri 14 bin lira para bir hafta yetmiyor”

"AÇ KALDIK"

Kemalpaşalı Güler Emiralioğlu şunları ifade etti:

"Bize kulaklarını kapatıyor sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz bizi mahvetti, kendileri güzel yaşıyorlar, biz de böyle işte. Hiçbir şey almadım, bakıyorum ne alabileceğim diye. Alışveriş yapamıyoruz, aç kaldık, bir şey alamıyoruz. Biberin kilosu 70 lira olur mu? Cevizin kilosu 150 lira olur mu? Geçim yapamıyoruz. Şimdi 500 lirayla geldim, para yetmedi ve istediğimi de alamadım eve gidiyorum. Yılbaşı da var, yılbaşında da ne olacak Allah bilir. Daha ne diyeyim ben sana, sen de biliyorsun pazarın halini"

"İNEK SÜTÜ BİZE YETER MANDA YOĞURDU ONLARIN OLSUN"

Kemalpaşalı Meryem Kabaasmanoğlu da, tepkisini şöyle şekilde dile getirdi:

“Evet, her şey ucuz, bakın hamsiye gittim kilosu 200 lira. Kara lahana alacağım 50 lira kilosu, al da ye. Neyle alışveriş yapacağım, param mı var? Devlet paramı verdi? Neyle alınacak, bakın cepler bomboş, hastaneden geldim, elimde boş poşet. Hiçbir şey alamadım, gelsinler, piyasayı, pazarı gezsinler. Ev kirası 20 bin lira olmuş, 20 bin lira kira olunca bu millet ne yesin, ne içsin? Faturalar, yol parası, gidip gelemiyoruz, mazot aldı başını gitti. Biz kendi memleketimizde, kendimiz utanıyoruz yaşamamızdan. Biz gerçekten utanıyoruz. Çoluk çocuk sabah yatağından kalkınca, ben onlara ne yemek yapacağımı düşünüyorum. Kara lahana, kara lahana, makarna, kara lahana. Başka bir şey yok, çocuklara da ne yedirebilirim ki? Hayvan yok, ekmek yok, unun çuvalı olmuş bir buçuk milyar (bin 500 TL). Gelsinler, baksınlar. Peynirin kilosu olmuş 450 lira. Biz inek yoğurdu bulabilsek yeter, mandadan vazgeçtik. İnek sütü bulabilsek, bize yeter. Manda yoğurdu onların olsun, bizim paralarımızla onlar yiyorlar ve faturalarını biz ödüyoruz. Çayla ekmeği yiyecekler, başka bir şey yok. Bakıyoruz, bakıyoruz, gözümüz kalıyor, çekip gidiyoruz.”

Pazarcılar da yurttaşın halini şu sözlerle anlattı:

"Pazar pahalı, milletin alım gücü yok, bizim de satacak gücümüz yok. Onlar alamayınca, biz de satamıyoruz. Böyle olunca biz de haybeye çalışıyoruz"

"Elmaya 30 lira diyoruz 'pahalı' diyorlar, domatese 'pahalı' diyorlar. Yok, millette para yok ve yarın ne olacağını bilmiyorlar o yüzden almıyorlar"

halktv.com.tr