İşte İslam dini nazarında bu kadar büyük bir suç olan faiz konusunu insanlara çok çirkin olduğunu göstermek ve muhatapları bundan uzaklaştırmak için, onların en çok tiksindiği bir misalle ortaya koymak, irşat üslubunun bir yansımasıdırb) Hz. Peygamber (asm) bazen içinde bulunduğu toplumun örf ve adetlerine uygun bazı sözlerde bulunduğu gibi, bu örfe ve adetlere uygun bazı temsillere de yer verebilir. Böyle bir temsil ve misallerde var olan olumsuzluk, Hz. Peygamber (asm)'e değil, mevcut örf ve adetlere aittir. İşte çirkin bir şeyin boyutunu göstermek için “kişinin annesiyle yatması” ile kıyaslama imkanını veren bu gibi temsiller / misaller her zaman olduğu gibi, o gün de kuvvetli bir ihtimalle revaçta idiİşte Hz. Peygamber (asm) İslam nazarında en büyük yedi günahlar arasında yer alan faizin, bu çirkin boyutunu bu temsil ile göstermesi, belagate uygun olduğu gibi, irşat üslubuna da uygundur.Tekrar edelim ki, bu gibi misallerdeki olumsuzluklar insanların örf ve adetlerine aittir.- Bediüzzaman Hazretlerinin aşağıdaki ifadeleri de bu konuda bize ışık tutmaktadırBeyn-en nâs iştihar bulmuş bazı hikâyeler bulunuyor ki, durub-u emsal (darb-ı mesel / misal / temsil) hükmüne geçer. Hakikî manasına bakılmaz. Ne maksad için sevkedilir, ona bakılır. İşte bu neviden beyn-en nâs tearüf etmiş (insanlar arasında şöhret bulmuş)bazı kıssa ve hikâyatı, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm bir maksad-ı irşadî için, temsil ve kinaye nev'inden zikredivermiş. Şu nevi mes'elelerin mana-yı hakikîsinde kusur varsa, örf ve âdât-ı nâsa aittir ve teârüf ve tesamu'-u umumîye raci'dir.”(bk. Sözler, s. 342)