Home
21 Mayıs 2025 ( 1 izlenme )
Reklamlar

İmamoğlu’nun paylaşımlarını sokaklarda dağıtmıştı! Avukat Burak Saldıroğlu'ndan AYM’ye başvuru


İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabının engellenmesinin ardından, İmamoğlu’nun paylaşımlarını sokakta dağıtan avukat Burak Saldıroğlu, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla tutuklanmıştı. Saldıroğlu, "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı" ile "ifade özgürlüğü"nün ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu.


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabının engellenmesinin ardından İmamoğlu’nun paylaşımlarını sokaklarda dağıtan ve bu görüntüleri sosyal medya hesabında paylaşan avukat Burak Saldıroğlu, 92 yaşındaki bir vatandaşın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elini öpmesine ilişkin bir paylaşım yapmıştı. Saldıroğlu, paylaşımında "Erdoğan aklı yerinde bir insan olsa utana sıkıla iki büklüm olurdu burada" sözlerini sarf ettiği gerekçesiyle Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla tutuklanmıştı.

burak-bu.png

AYM’YE BİREYSEL BAŞVURUDA BULUNDU!

Saldıroğlu, Avukat Hakları Grubu üyesi avukatı Çağlar Dilber aracılığıyla AYM'ye tedbir talepli bireysel başvuruda bulunurken başvuru dilekçesinde, Saldıroğlu'nun "kişi hürriyeti ve güvenliği" ve "ifade özgürlüğü" haklarının ihlal edildiği ifade edildi. Başvuru dilekçesinde, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bazı maddelerine atıf yapıldı ve "Siyasetçilere yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse uluslararası mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ilkedir. Bu ilkenin gerekçesi, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir.” ifadelerine yer verildi.

1-001.jpg

Dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

“Nitekim, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ihdası ve Cumhurbaşkanının 'nitelik ve tarafsızlığı'nı düzenleyen Anayasa'nın 101. maddesinde yapılan değişiklik sonrasında, anılan madde başlığı 'Adaylık ve seçimi' olarak değiştirilmek ve 'Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer' ibaresi yürürlükten kaldırılmak suretiyle yeniden düzenlenmiştir.

Bu itibarla, Cumhurbaşkanının aynı zamanda 'tarafsız olmayan siyasi bir kimliğe' sahip olduğunun kabulü kaçınılmazdır. Kaldı ki, mevcut Cumhurbaşkanının halihazırda bir siyasi partinin genel başkanlığı görevini yürütmesi dikkate alındığında, kamuoyunun yakından tanıdığı ve her türlü eleştiriye açık bir figür olmayı kendi iradesiyle tercih ettiği hususunda herhangi bir tereddüde yer yoktur."

2.jpg

AİHM KARARI HATIRLATILDI!

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Vedat Şorli v. Türkiye kararı da açıkça göstermektedir ki, Cumhurbaşkanına yöneltilen eleştirilerin cezai yaptırımlarla bastırılması, demokratik toplum düzeniyle bağdaşmaz ve ifade özgürlüğünün ihlali anlamına gelir. Anayasa Mahkemesi de siyasetçilerin, kamuoyunca tanınan kişilerin ve kamusal yetki kullanan görevlilerin gördükleri işlev nedeniyle daha fazla eleştiriye katlanmak durumunda olduklarını ve bunlara yönelik eleştirinin sınırlarının çok daha geniş olduğunu her zaman vurgulamıştır.” denilen dilekçede, “Kuvvetli suç şüphesinin kanıtlanamadığı açıktır. Tutuklamanın temel koşulunun dahi sağlanamadığı somut olayda, basmakalıp ifadelerle tutuklama kararı veren Sulh Ceza Hakimliği ve tutuklama kararına itirazı reddeden Asliye Ceza Mahkemesi, 'suçun kanunda yazılı ceza miktarına göre şüphelinin kaçacağı, saklanacağı şüphesinin bulunması nedeniyle tutuklama sebeplerinin mevcut olduğu' gerekçesine dayanmıştır. Ancak somut olayın koşulları dikkate alınmaksızın, başvurucunun tutuklandığı adliyeye yaklaşık yüz metre mesafede ofisi bulunan, haftanın birçok günü aynı adliyede duruşmalara katılan ve iş takibi yapan bir avukat olduğu; sabit ikametgahında gözaltına alındığı gibi önemli hususlar göz ardı edilerek, alt sınırı bir yıl hapis cezası olan bir suçtan dolayı infazdan kaçma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verilmesi, açıkça Anayasa'nın 19. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.” ifadeleri kullanıldı.

Dilekçenin devamında şu ifadelere yer verildi:

“Sonuç olarak, başvurucunun savunması ve dosya kapsamına göre somut olayda tutuklama için gerekli olan suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin ortaya konulamadığı, kaçma ve delil karartma olasılığının da söz konusu olmadığı, dolayısıyla tutuklama nedenlerinin bulunmadığı, suçun türü, cezanın alt ve üst sınırı itibariyle tutuklamanın gerekli ve ölçülü olmadığı açık olup, başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir."

Başvuruda, AYM'den, Saldıroğlu'nun "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklanmasına ilişkin Sulh Ceza Hakimliği kararı ve bu karara itirazı reddeden Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile oluşan hak ihlallerinin tespit edilmesi ve 500 bin lira manevi tazminata hükmedilmesi talep edildi.”

halktv.com.tr

Kaynak:ANKA

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Azerbaycan'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 15 Temmuz mektubu: Büyük zafer tarihe kazınmıştır İmamoğlu soruşturma açtı İçişleri kapattı: AKP döneminde tek arazide 109 milyon dolar zarar AKP iktidarının arazi satışı 2023'te rekor kırdı! MasterChef Burak Kaya'nın kim olduğunu duyanlar şaştı kaldı ''Resmen kurgu izliyoruz!' Meğer Acunun.. Yok artık bu olamaz.