İstanbul'da suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile Aziz İhsan Aktaş tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında bir dizi suçlamayla pazartesi günü Balıkesir'in Edremit ilçesinde gözaltına alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan 39 kişi sabah 09.00 sıralarında İstanbul Adliyesi'ne getirildi.
Bir başsavcı vekili ile 9 savcı ifade işlemleri için görevlendirilirken, gözaltına alınanlar aşama aşama savcılığa götürüldü. O saatleri bekleyerek geçiren Rıza Akpolat ise 17.50 sıralarında savcılığa götürüldü. Akpolat'ın adliye koridorunda bekleyenleri selamladığı, bekleyenlerin de selama alkışla karşılık verdiği görüldü.
1 SAAT İFADE VERDİ
İstanbul'da, suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklanması istemiyle hakimliğe çıkarılan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın savcılıktaki ifadesine ulaşıldı.
Savcılık ifadesi soru-cevap şeklinde ilerleyen Rıza Akpolat, aylık gelirinin 85 bin lira olduğunu, Emza Akaryakıt isminde inşaat firması bulunduğunu söyledi.
"Beltaş yönetim kurulu üyeliğine atanma süreci hakkında bilgi veriniz, belediye başkanının bu süreçteki rolü nedir?" sorusu üzerine Akpolat, yönetim kurulu üyelerini tanıdığını, Ahmet Aktaş'ın adını Alican Abacı'nın getirdiğini hatırladığını, Önder Gedik ile Esra Yenidünya'nın atanma sürecinin ise ortak akılla olduğunu kaydetti.
Taşınmaz satışına ilişkin kararı yönetim kurulunun aldığını, kendisinin bu durumu sonradan öğrendiğini anlatan Akpolat, Beltaş'a ait Ortaköy ve Rumeli Hisarı'ndaki taşınmazların satışına kimin karar verdiği sorusuna karşılık da satışı şirketin yaptığını ancak ne zaman ve hangi gerekçelerle yapıldığını bilmediğini belirtti.
Akpolat, taşınmazların satış sürecine ilişkin dosyada, ihale sürecinin başlatılmasında yönetim kurulu kararı olmadığının ifade edilmesi üzerine, "Şeffaf yönetim anlayışı gereğince ihaleye çıkma kararı almıştır. Yönetim kurulu kararında satışın yasal mevzuata uygun olması belirtilmiştir. Bu kapsamda yönetim kurulu başkanı Önder Gedik inisiyatif kullanıp satış yetkisi vermiştir." ifadelerini kullandı.
Taşınmazın satışına ilişkin ilan verilip verilmediğinin sorulması üzerine Akpolat,bilgisi olmadığını öne sürdü.
Akpolat, Ahmet Aktaş'ın yönetim kurulu üyesi seçilmesinden bir gün sonra taşınmazların satışına ilişkin karar alınması ile Ortaköy'deki taşınmazın Aziz İhsan Aktaş'a ait Elif LPG Akaryakıt AŞ'ye satışı sürecinde oluşturulan komisyonla ilgili bilgisi olmadığını savundu.
Savcılığın, söz konusu taşınmazın satışıyla ilgili yönetim kurulu kararı olup olmadığına ilişkin 2 Ocak'ta Beltaş'a yazı yazıldığını, bir gün sonra Önder Gedik, Ozan İş ve avukat Arif Sağlam'ın yönetim kurulu defteriyle savcılığa geldiğini, ancak ilgili evrakta 4-5 Temmuz 2024'te alınan yönetim kurulu kararı üzerinde noter tasdiki olmadığını, 3 Temmuz 2024'te ise Gedik'in yönetim kurulu üyesi olarak atandığına yönelik karar olduğunu ve bunun 8 Temmuz 2024'te onaylandığının görüldüğünü ifade etmesi üzerine Akpolat, bu konuda da bilgisi olmadığını iddia etti.
Akpolat, taşınmazın satışından 5 ay öncesinde Beltaş'ın aldığı değerleme raporunda bulunan taşınmazın değerinin 269 milyon lira, 4 milyon avro ve 4 milyon dolar olarak belirtildiği tutarsızlığa ilişkin rapor hakkında bilgisi olmadığını öne sürdü.
Satışı gerçekleşen taşınmaza ilişkin Elif LPG ve Akaryakıt firması tarafından 70 milyon liranın maaş ödemesi gerekçesiyle Beltaş'ın hesabına yatırıldığı, 400 milyon liranın Beşiktaş Belediyesinin hesabına geldiği ve Sarper Petrolcülük tarafından yatırılan yaklaşık 302 milyon liranın 301 milyon lirasının da Beşiktaş Belediyesinin hesabına aktarıldığının görüldüğünün sorulması üzerine Akpolat, "Paraların aktarılma gerekçesini bilmiyorum." yanıtını verdi.
Söz konusu taşınmazların iki firmaya satışına müdahil olup olmadığı ve Beltaş'a ödenen paraların Beşiktaş Belediyesi hesabına aktarıldığı gözetildiğinde satış kararlarını kendisinin verip vermediğinin sorulması üzerine Akpolat, bilgisi bulunmadığını, satış kararlarına dahil olmadığını ileri sürdü.
Akpolat, taşınmazların satışına ilişkin üç şirketin davet edilmesine kim tarafından karar verildiği ve sahipleri hakkında bilgisi olup olmadığı sorusuna karşılık, firmaları tanımadığını, ihaleye nasıl katıldıklarını bilmediğini belirtti.
"Teklif zarfları açıldıktan sonra açık artırma yoluna gidildiği ve Elif LPG ve Akaryakıt isimli firmanın da 470 milyon 760 bin liraya ihaleyi kazandığı ve Beltaş hesabına belirtilen tutarı yatırdığı görülmüştür. Ancak taşınmaz hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan 8 Ocak 2025 tarihli rapora göre satım tarihi 26 Temmuz 2024'te taşınmazın mevcut haliyle değeri 580 milyon 825 bin lira, rapor tarihinde ise mevcut haliyle değeri 651 milyon 291 bin lira olduğu belirlenmiştir. Bu husus hakkında söyleyecekleriniz nelerdir?" sorusunu Akpolat, "Ben satış yapıldıktan sonra bilgi sahibi oldum. Değerinin yüzde 60 üzerinde satıldığını öğrenince kamunun menfaati olduğunu düşünüp mutlu oldum." şeklinde yanıtladı.
Şüpheli Aziz İhsan Aktaş'ın sahibi olduğu "Barka, Vekontek, Bilginay, Elif LPG ve Akaryakıt" isimli firmaların 2020'den itibaren Beşiktaş Belediyesinden 18 ihale aldığı, ihalelerin çoğunluğunun pazarlık usulüyle yapıldığı aktarılarak, Aktaş'ın firmalarının faaliyet alanına giren belediyenin işlerinin tamamına yakınını alması konusunda söyleyecekleri sorulan Akpolat, "Adı geçen firmaları tanımıyorum. Kaç tane ihale aldıklarını bilmem. İhale süreci belediyemizin ilgili birimleri tarafından takip edilir. Toplantılarda neticelenen ihaleler hakkında konuşulur ancak firma sahipleri yahut ihale süreci anlatılmaz." ifadelerine yer verdi.
Akpolat, ihale süreçlerini bilmediğini, olağanüstü durum olmadığı sürece konuya dahil olmadığını, Aziz İhsan Aktaş'ı Beşiktaş Belediyesine taşeronluk yapması nedeniyle bildiğini, kişisel ve ticari ilişkisi olmadığını, yüz yüze görüşmediklerini iddia etti.
İhalelerin Aktaş'a ait firmaların kazanacağı şekilde ilana çıkıldığı ve rüşvet karşılığında söz konusu firmalara verildiğine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulduğunun belirtilmesi üzerine Akpolat, "Benim süreçten bilgim yoktur. İhale süreçlerini takip eden arkadaşlara yetki devri yaptım. Süreç onların bilgisi dahilinde yürütülür. Sözleşmeleri de ilgili arkadaşlar imzalar." ifadelerini kullandı.
Şüpheli Akpolat, Ferhat Tutşi ve L.T. isimli kişileri tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine, Tutşi'yi tanıdığını, L.T'yi ise tanımadığını öne sürdü.
Ferhat Tutşi'nin önceden Bağlar Belediyesinde çalıştığı ve bu belediyenin yaptığı ihaleleri Aziz İhsan Aktaş'ın firmalarının alması nedeniyle belediye başkanının rüşvet suçundan tutuklandığının bilindiği kaydedilerek, bu kişiyi Aktaş'ın isteği üzerine işe alıp almadığı sorulan Akpolat, "Bu şahsın hangi kurumdan geldiğini bilmem. Beşiktaş Belediyesine alma sürecinde Aziz İhsan Aktaş'ın benden isteği olmamıştır. Şahıs belediyeye müracaat ettikten sonra evrak önüme gelmişse ben de belirttiğim üzere imza atmış olabilirim." yanıtını verdi.
L.T'nin Nisan 2024'ten itibaren Beşiktaş Belediyesinde görev yaptığı, öncesinde Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünde çalıştığı, eşi M.T'nin ise Aktaş'a ait Aktaş Bilişim Teknoloji isimli firmada çalıştığının tespit edildiği aktarılarak, L.T'yi Aktaş'ın isteği üzerine mi işe aldığı sorulan Akpolat, "Adı geçen şahsı tanımam. Belediyemizde çalışıp çalışmadığını da bilmem." ifadelerini kullandı.
Belediyenin yaptığı ihalelerde usulsüzlük olduğunu düşünmediğini, Aktaş'la bağlantısı olmadığını iddia eden Akpolat, belediyenin yaptığı ihale ve taşınmaz satışlarından maddi menfaat elde edip etmediği sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Belediye başkanlığı dönemimde görevim gereği kimseden maddi menfaat talep etmedim. Bahsedilen kişi ve firmaların bazılarını ismen bilirim. Onun dışında tanışıklığım, samimiyetim, ticari ilişkim yoktur. İddialar asılsızdır. Ben 2,5 milyona yakın insana hizmet etmeye çalışıyorum. Görevim gereği halkla temas halindeyim. Belediyenin yaptığı tüm iş ve işlemleri takip etmem mümkün değildir. Yetkilerimin çoğunluğunu yetki devri ile mesai arkadaşlarıma devrettim. Dolayısıyla ihalelerde yapılan işlemleri bilmem mümkün değildir. Soruşturmaya konu hastane olarak kullanılan taşınmazın bazı kısımları bize ait değildir. Onları belirtmek istiyorum. Satış tutarını öğrendiğim zaman sevinmemin sebebi budur. Duyunca mutlu oldum: Şirketimin hesaplarından bahsedildi. Ben daha önce sermaye artırımı yapmıştım. Düğünden gelen takılarla olduğunu belirtmiştim. Üzerime atılı suçlara esas teşkil edebilecek hiçbir somut delil yoktur. Serbest bırakılmayı talep ederim."
CHP heyeti, adliye önünde açıklama yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, Akpolat’ın gece çocuklarına kavuşması, yarın da görevinin başında olması gerektiğini ifade etti. Çiftçi şunları söyledi:
* “Hukuken bunun böyle olması doğrudur. Çünkü Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilebilecek herhangi bir suç isnat edilmemektedir. Sorulan soruların Türk Ceza Kanunu’nda yeri yoktur. Adeta dedikodu niteliğinde diyeceğimiz sorular sorulmaktadır. Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ın serbest kalarak evine gitmesini bekliyoruz. Bu senaryoları daha önce gördük.
* Gizli tanıklar, usulsüz deliller, usulsüz iddialar, dedikodular... Türkiye’nin tekrar tekrar bunları yaşamaya hakkı yok. Hukuken bomboş olan bir dosyada, meslektaşlarımızla yaptığımız değerlendirmeler ışığında da hiçbir delil yok, iddialar boş, verilen ifadeler, iddia edilen şeylerin altının boş olduğunu göstermekte. Rıza Akpolat’ı bugün buradan derhal alıp çocuklarına kavuşturacağız, buna inanıyoruz.”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da savcıya ve tutuklamaya sevk kararı çıkması durumunda hakimlere seslendiğini belirterek, “Vereceğiniz kararla bu gece rahat uyumalısınız. İçiniz rahat etmeli çünkü 96 saatlik bir sürecin sonunda delilleri, sorulan soruları hepimiz gördük. İfadelerle ilgili bir gizlilik kararı yok. 3 aylık bir teknik takip yapmışsınız, bir soruşturma yürütmüşsünüz, delilleri topladıktan sonra aranızda değerlendirme yaptıktan sonra bu operasyonu yapsaydınız doğru olmaz mıydı? Burada sorduğunuz sorularla delil toplamak zorunda kalıyorsunuz. Somut bir delil yok dosyada” dedi.
Başarır, şu ifadeleri kullandı:
* "Çok üzücü bir durumla karşı karşıyayız. O yüzden ben buradan sesleniyorum: Bu güzel ülkeye bu kötülüğü yapmayın. Türkiye’de en fazla rey aldığımız ilçelerden biri Beşiktaş. Bu mahkeme, yargı iktidarın bir algı aracı olmamalı, olamaz da. Dosyaya bakın, delilleri değerlendirin, Türkiye’de binin üzerinde belediye var, hangisine bu muamele yapılmışsa ona göre davranın. Buradan biz hukuka, adalete bir parça da olsa da güvenerek ayrılmak istiyoruz.
* Milyonları hayal kırıklığına uğratmayın. Bu ülkenin ekmek kadar su kadar aş kadar adalete ihtiyacı var. Yapmayın bunu. Hukukçular, avukatlar burada az önce delilleri tartıştı. ‘Bu nedir’ dedi. Bir tek telefon görüşmesi yok, bir tek teknik takip yok. Neymiş, bir tane gizli tanık... Olmaz arkadaşlar. Ben mahkemeye de savcıya da buradan sesleniyorum. Adalete göre bir karar verin. Biz Beşiktaş Belediye Başkanı’nı buradan alıp gidelim."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın da aralarında bulunduğu 31 kişinin tutuklama istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildiğini bildirdi.
Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi 9 kişiyi adli kontrolle serbest bıraktı. Serbest bırakılanlar arasında operasyon kapsamında gözaltına alınan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş'ın kardeşi Ahmet Aktaş, Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Esra Yenidünya ve BELTAŞ Başkanı Önder Gedik'in de olduğu öğrenildi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Saray emri ile Cumhuriyet Halk Partisi'ne itibar suikasti düzenleyen, 31 Mart seçimlerine iradesini yansıtan halktan intikam almak için kumpas davalarına girişen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, adliyede bekleyen avukatlara, milletvekillerimize değil ilk önce basına Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat'ın tutuklama ile sevk edildiği kararını servis ediyor. Dosyada somut elle tutulur tek bir delil olmamasına rağmen bir gizli tanığın ifadeleri ile yani aslında saray emri ile alınan bu karar korku dağlarını perdelemek için kullanılan hukuksuzluğun ispatıdır" dedi.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ceza Muhakemesi Kanununun 100. maddesine göre 'Hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller ile yine hakkında delilleri karartma veya kaçma şüphesi olduğuna dair somut bulgu' bulunmayan bir kişi tutuklanamaz! Tutuksuz yargılanma asıl, tutuklu yargılanma istisnadır! Beşiktaş soruşturması siyasidir! Bu yapılan hukuksuzlukları millet affetmez!" ifadelerini kullandı.
Halk TV / Nefes