Türk hukuku üzeride bağlayıcı hükümler içeren ve emperyalizmle uyumlu bir toplum yaratma amacı güden İstanbul Sözleşmesi, Türkiye'de kadını aşağılayan yeni bir model dayatmakta.
Sözleşme'nin dayattığı toplumda kadın ve erkek cinsiyeti dışında cinsiyetler bulunuyor. Bu cinsiyetler, 'toplumsal cinsiyet', 'cinsel yönelim', 'cinsel kimlikler' şeklinde Sözleşme'de yer alıyor. Sözleşme; LGBTİ gibi kadın ve erkek cinsiyeti dışında, doğadan farklı, çürümüş neoliberal sistemle dayatılan cinsiyet türlerini hukuk normu olarak belirlemeye teşvik ediyor.
Ayrıca Sözleşme'nin 66. maddesine göre; kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddete karşı bir eylem uzman grubu (GREVIO) Sözleşme'nin Taraflarca uygulanmasını öngörüyor.
Söz konusu maddeyle birlikte Türk yargı hukuku üzerinde uluslararası bir denetim mekanizması kuruluyor.
Öte yandan sözleşmenin uygulandığı tarih aralıklarında kadına şiddet ve taciz vakalarının arttığı da mevcut raporlar ışığında gözler önüne serildi.
Ancak sözleşmenin feshedildiği günden beri muhalefet partileriyle söylem birliği içerisine giren terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da İstanbul Sözleşmesi'nin savunuculuğunu yaptı.
Buldan, alınan fesih kararı sonrası partisinin Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada"İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmadığı her an kadınlar öldürüldü" ifadelerini kullanmıştı.