Adam, eşini her şeyden çok seviyordu,

Akşam olmuştu ve adam evin içinde karışık düşüncelerle dolu, ümitsiz bir şekilde dolaşıyordu. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte net bir karar almıştı; boşanacaktı. Hemen avukatına gidip dava açtırmıştı. Kocasının onu kesin olarak aldattığından emindi ve artık her şeyin son bulduğunu düşünüyordu. Eve döner dönmez, eşine ait her şeyi ortadan kaldırdı. Resimleri parçaladı, kıyafetlerini ateşe verdi, takılarını bir eskiciye satıp elinden çıkardı. Geride tek bir hatıra kalmıştı: Bir Sevgililer Günü kartı. Üzerinde "Hep seninim... hep senin kalacağım..." yazıyordu. Adam, nefretle bakarak o kartı duvara astı. Uzun süre kartı inceledi, elindeki içki kadehini sıkıyordu, farkında bile değildi. Elleri kan içindeydi ama buna göz ucuyla bile bakmadı. Telefonun sesiyle, ancak ellerindeki ağrıyı ve kanı fark etti. Telefonu açtı...

ADAM: Buyurun, dedi.
TELEFONDAKİ: İyi akşamlar beyefendi...
Reklamlar