Bu benzeri binlerce misal, bize bir şeyler anlatıyor.
Dünyaya ve dünyalığa fazla kendimizi kaptırdık.
Oysa Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Dünyâ, geçilecek bir köprü gibidir. Bu köprüyü tamir etmekle uğraşmayın. Hemen geçip gidin!"
Biz ise ebedî kalacak yurt gibi davrandık. Asıl olan ahiret yurdunun eksiklerini tamamlamak yerine, bütün mesaimizi dünyanın bitmez tükenmez bilmeyen eksiklerini vakfettik.
Ne derdimiz bitti ne hasretimiz gitti.
"Yalnız dünya için çalışana, yalnız nasibi gelir, işleri karışık, üzüntüsü çok olur." buyuran Rasûlullah Efendimiz, bugünlerimizi görmüş sanki...
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım. Onlardan bir rızık istemiyorum, beni doyurmalarını da istiyor değilim. Şüphesiz rızkı veren, sarsılmaz gücün sahibi olan yalnızca Allah’tır" (Zâriyât/56-58