Ama sesi gergindi. Açıkça sinirliydi. Elleri titriyordu. Doktora götürmeyi teklif ettiğimde, sertçe cevap verdi:
Kendiliğinden geçer. Kimseye ihtiyacımız yok. Endişelenme.
Ama unutamadım. Ve sadece birkaç gün sonra gerçek ortaya çıktı — beklediğimden çok daha tuhaf.
O gece mutfağa su almaya gittim. Yatak odalarının yanından geçerken sesler duydum.
— Lütfen… acıyor… dur, bırak beni… — diye neredeyse yalvarır bir şekilde söylüyordu kayınpederim.