Kayınpederimin sırtında garip mavi lekeler fark ettim, ama o sadece kazara düştüğünü söyleyerek geçiştirdi; ancak kısa süre sonra gerçeği keşfettim ve bu çok daha korkunçtu ���� Bir sabah, beş yaşındaki oğlum solgun bir halde, gözleri korkuyla açılmış bir şekilde yanıma koştu. — Anne… dedenin sırtındaki o şey ne? — Ne demek istiyorsun? — Gördüm ki… sırtı mavi. Hayır, hatta siyah… Hasta mı? Neden böyle görünüyor? Onu sakinleştirmeye çalıştım – çocuklar genellikle abartırlar. Ama endişe içimde kaldı. Sonuçta, bir çocuk sebepsiz yere böyle bir şey uydurmazdı. Öğle yemeğinden sonra kontrol etmeye karar verdim. Kayınpederimin kapısını çaldım ve yavaşça açtım. Aynanın önünde, üstsüz, kambur bir şekilde sırtını inceliyordu. Yaklaştığımda, gerçek bir korku beni sardı. Sırtı, morumsu mavi izlerle kaplıydı; farklı boyutlarda, omurgasının çeşitli yerlerinde, kürek kemiklerinde, hatta daha aşağıda. Bir iki tane değil, bir düzineden fazlaydı. Ve taze görünüyorlardı. — Aman Tanrım… sana ne oldu? — diye patladım. Hızla arkasını döndü ve beni geçiştirdi: — Düştüm… Yaşım ilerledikçe nasıl olduğunu biliyorsun. Bacaklarım artık beni taşıyamıyor. Ama sesi gergindi. Belli ki sinirliydi. Elleri titriyordu. Onu doktora götürmeyi teklif ettiğimde, tersledi: — Kendiliğinden geçer. Kimseye ihtiyacımız yok. Endişelenme. Ama bunu unutamadım. Ve sadece birkaç gün sonra gerçek ortaya çıktı – beklediğimden çok daha tuhaf. O gece biraz su almak için mutfağa gittim. Yatak odalarının önünden geçerken sesler duydum. — Lütfen… acıyor… dur, bırak beni… — kayınpederim neredeyse yalvarırcasına söyledi. Sonra kayınvalidemin öfkeli ve sinirli sesini duydum: — Kendi suçun. Bunu hak ettin! Ardından nefesimi kesen, acı dolu hafif bir inilti geldi. Artık dayanamadım ve yatak odasının kapısını açtım. İçeride gördüklerim k'anımı d'ondurdu ���� D'evamı>> DEVAMI YORUMDA