Pelin’in elleri titreyerek kutuyu açtı. İçinden parlayan bir pırlanta bileklik çıkmasını bekliyordu ama karşılaştığı şey buz gibi bir gerçekti: Boşanma belgeleri. Murat, iş gezisinden ona bir takı değil, evliliklerinin sonunu getiren o kağıtları "hediye" olarak getirmişti.
Murat’ın sesi, sakinliğini korusa da her bir kelimesi bir tokat gibiydi. Pelin’in annesini bir "fazlalık" gibi kimsesizler sığınma evine bıraktığını öğrendiği an, kalbinde bu evliliği çoktan bitirmişti. Pelin’in o an maskesi tamamen düştü; ne pişmanlık duydu ne de özür diledi. Aksine, hırsla bağırmaya başladı:
“Onun sorumluluğu benim üzerimde değildi! Bizim hayatımızı, evimizi ele geçiriyordu!”Devamı..