Bir gün Carla mutfakta ev işleriyle ilgilenirken postacı kapıyı çalmıştı. Ona vermek üzere taahhütlü bir mektup vardı.
Carla afallamış bir şekilde mektubu açtı. Taahhütlü postayla gönderilecek kadar değerli özel bir şey beklemiyordu.
Mektubu zarftan çıkarıp okumaya başladı. Fakat okurken o kadar şoka uğradı ki eliyle ağzını kapadı.
Kocaman açılmış gözlerle ve titreyen ellerle mektubun tamamını okudu. Bu mektup açıkça bir tehdit mektubuydu…
Carla titreyerek mektubu bir kutunun içine koydu, ailesi işten ve okuldan geldiğinde hiçbir şey olmamış gibi davrandı.
Bu böyle haftalarca devam etti ama Carla günden güne tuhaf davranmaya başlamıştı. Kendisini sürekli ailenin geri kalanından ayrı tutuyordu. Oğulları sonrasında annelerinin sık sık yatak odasında sessiz sessiz ağladığını duyduklarını söylediler.
Fakat neler olduğunu annelerine sorduklarında kadın onlara kaçamak cevaplar veriyordu. "Bir şey olmadı tatlım, endişelenmeyin," derdi yüzüne mutlu ifade takınmaya çalışarak.
Ancak bir gün her şey değişti...