Bir gün karısı beni aradı, yine hakaretler, bana para teklif etti. Benim parayla işim yok ki. O kadar korkuyorum ki sürekli tedirgin haldeyim. ‘Tamam aldıracağım’ dedim. Doktora gittik içerde biraz oyalandık. Doktora dedim ‘sakın alma’ diye yalvardım. Çıkınca ‘tamam bitti’ dedim. Sanırım anladılar bebeğin alınmadığını. Beni bir arabaya bindirdiler. Korkuyorum. Ev yok, para yok. Otoban gibi bir yere girdi araba. Beni bir yere götürdüler. Oraya başka insanlar geldi. Bana psikolojik baskı yapıyorlar. ‘Öyle olur böyle olur çocuğa bakamazsın.’ Sonra ben orada bir cafeye girdim çıktım ve araca bindik. Yine gidiyoruz ama korkudan ölüyorum. Girdiğim kafeden büyük döner bıçağı almış onu gösteriyor bana. Beni depo gibi bir yere götürdüler. Yakın zaman önce adı başka bir konsomatrisin ölümüne karışan Hüseyin Albay da vardı. O depo da Hüseyin Albay’a ait. Beni o aldığı bıçakla tehdit etmeye başladı. Bir yandan içki içiyor. Çocuklarını anlatıyor, ‘onları düşünmem’ lazım diyor. Yalvarıyordum beni bırakın ben gideyim diye. ‘Sizden para istemiyorum. Hiçbir şey istemiyorum, aramayı sormayın, hiçbir şey yapmayacağım, ben gideyim ben evime gideyim’ diyordum. Silah çıkardı sonra. Ben daha çok korkmaya başladım. Artık bayılmak üzereydim. Neredeyse bir gün olmak üzere. Sonra beni bir arkadaşının evine götürdü. Telefonumu da elimden aldılar. Eşi geldi. O da bana hakaretler ediyor. Eşine, ‘Bunu öldüreceğiz, kurtulacağız bundan’ diyor. Bana da diyor ki ‘bizim kızımız olacak. Sen hiç merak etme o çocuk ölmeyecek.’ Önceden Alanya’da yaşıyordum. ‘Sen oraya git’ diyor. Öyle bir noktaya gelmiş ki ne yaptığını ne dediğini bilmiyor. Neredeyse ikinci güne gidiyoruz, ben de yalvarıyorum ‘bırakın evime gideyim’ diyorum. Gece saat dört olmuş yalvardım ‘ne olur’ dedim ‘beni eve gönderin sana söz veriyorum aldıracağım’ dedim. Beni eve bıraktılar. Sanırım beş dakikada hazırlandım ve Ankara’dan çıktım, Niğde'ye gittim, beni arıyorlar sabaha karşı. Yine aynı yalanlar, ‘karımı boşayacağım seni alacağım’ diyor. Sonra ikna edemeyince ‘bebekle seni öldürürüm’ diyor. Sonra benle yine görüşmek istedi, ben inanmadım buna ve görüşmedim. ‘Ben gelmeyeceğim’ dedim. ‘Ben seni de istemiyorum ben anne olacağım ben çocuğumu doğuracağım’ dedim. Beş dakika sonra tekrar geri arandım. ‘Benim karım her şeyi kabul etti. Biz çok mutluyuz. Bir ara bizi arama’ dedi. Ben Alanya’ya yerleştim hamilelik sürecimde.