Yine böyle bir sabah, kucağında bebeğiyle geldi. Hemen aldım masaya. Okumaya başladı. Sesi her zamankinden daha titrek geldi. Sık sık yutkunmaya başladı. Dayanamadım ve dersi kestim. Korku dolu gözlerle yüzüme baktı. Sınıfa göz gezdirdim, hepsinde bir endişe vardı. Benim bilmediğimi biliyor gibiydiler.
- Bir sıkıntın mı var? dedim.
Tekrar yutkundu. "Dışarı çıkalım mı?" dedim.
İmdat bekler gibi arkadaşlarına baktı ve "yok hocam, herkes benim ne çektiğimi biliyor zaten" dedi ve sustu, başını önüne eğdi. Gözlerinde yağmur damlası gibi yaşlar akıyordu, sonra hıçkırmaya başladı. Gözyaşı bulaşıcıymış ya bir de ben sulu gözlü olunca, burun çekenlerin sayısı artıverdi.