Kapıyı açtı ve karısına sürpriz gerçekleştirmek amacıyla, sessizce, içeri girdi ki, hayatının sürpriziyle karşılaştı..
Kuşların Onu türbansız görmesinin iffetine halel getireceğini düşünen eşi, yataklarında, aşığının koynundaydı.
Adamın, gördüğü hal karşısında, resmen dili tutuldu.
Eşi (!) ile aşığına hissettirmeden, gereksinim duyabileceği, birkaç parça eşyayı alıp evden çıktı ve yaşadığı kenti terk etti..
Uzun bir yolculuktan sonra kendisini, kalabalık, bir halk topluluğu içersinde buldu.
Herkes şaşkındı ve anlaşılmaz bir uğultu vardı.
Adam birine yaklaştı ve kalabalığın unsurunu sordu?
Kalabalığın nedeni; kraliyet hazinesi çalınmış ve fail bulunamamıştı.
Kral, sarayının önüne, halkı toplamış ve fail bulununcaya kadar her bireyin sarayın önünde kalmasını emretmişti.
Kalabalıkta adamın ilgisini, ayak parmakları üstünde yürüyen biri çekti.