3 ay önceden başlıyormuş


3 Ay Önceden.. Aslabiriniz ö-lmeyi istemesin. Ö-lüm kendiliğinden gelmeden önce de ö-leyim diye dua etmesin. İnsan ö-lünce aslabir iyilik yapamaz. Mü’minin hayatta kalması iyiliklerini çoğaltır.” (Müslim, Zikir 13. Ek olarak bk. Nesâî, Cenâiz 1) PEYGAMBER -sallâllâhu aleyhi ve sellem- EFENDİMİZİN ÖLÜM ANI Hazret-i Âişe ve Hazret-i Ali -radıyallâhu anhümâ-‘dan rivâyet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz’in vefâtına üç gün kala Cenâb-ı Hak her gün Cebrâil -aleyhisselâm-‘ı göndererek Rasûlü’nün hatırını sormuştu. Son gün olunca Cebrâil -aleyhisselâm- bu sefer yanında ölüm meleği Azrâil de bulunmuş olduğu hâlde geldi. Cebrâil -aleyhisselâm-: “–Ey Allâh’ın Rasûlü! Ö-lüm meleği senin yanına girmek için izin istiyor! Hâlbuki o, Sen’den önce aslabir Âdemoğlunun yanına girmek için izin istememiştir! Sen’den sonra da aslabir Âdemoğlunun yanına girmek için izin istemeyecektir! Kendisine izin veriniz!” dedi. Ölüm meleği içeri girip Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-‘ın önünde durdu ve: “–Yâ Rasûlallâh! Yüce Allâh beni Sana gönderdi ve Sen’in her emrine itaat etmemi bana emretti! Sen istersen rûhunu alacağım! İstersen, rûhunu sana bırakacağım!” dedi. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “–Ey ö-lüm meleği! Sen (hakkaten) böyle meydana getirecek mısın?” diye sordu. Azrâil -aleyhisselâm-: “–Ben, emredeceğin her hususta sana itaatla emrolundum!” dedi.Cebrâil -aleyhisselâm-: “–Ey Ahmed! Yüce Allâh seni özlüyor!” dedi. Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-: “–Allâh katında olan, daha hayırlı ve daha süreklidır. Ey ölüm meleği! Haydi, emrolunduğun şeyi yerine getir! Rûhumu, canımı al!” buyurdu. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, yanındaki su kabına iki elini batırıp ıslak ellerini yüzüne sürdü ve: “–Lâ ilâhe illallâh! Ölümün, akılları başlardan gideren ıztırap ve ş-iddetleri var!” buyurduktan sonrasında, elini kaldırdı, gözlerini evin tavanına dikti ve: “–Ey Allâh’ım! Refik-ı A’lâ, Refîk-ı A’lâ (yâni yüce dost, yüce dost)!..” diye diye Rabb’ine duyduğu aşk ve iştiyâkın savâhürü olan nice ulvî hâtıralarla dolu bir ömrü ardında bırakarak bu fânî âlemden hakîkî âleme hicret etti. (Bkz. İbn-i Sa’d, II, 229, 259; Belâzûrî, Ensâbu’l-Eşrâf, I, 565; Ahmed, VI, 89.)
Reklamlar