MÜŞTEKİLER ARASINDA EMEKLİ ORGENERAL HURŞİT TOLON DA VAR
Malatya'da 18 Nisan 2007'de işlenen Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin soruşturma sırasında, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) çıkarları doğrultusunda yalan ifadeyle bazı kişilerin mağdur olmasına sebebiyet verdikleri iddia edilen örgütün sözde üst düzey yöneticilerinden Hamdullah Bayram Öztürk ve Rıdvan Akovalı ile gizli tanık olarak ifade veren İlker Çınar'ın arasında bulunduğu 10 kişi hakkında "iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından dava açılmıştı.
Müştekiler arasında emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve Haydar Yeşil de bulunuyor.
CİNAYET SONRASI FETÖ'NÜN TEKNİK SORUMLUSU MALATYA'YA GELDİ
Zirve Yayınevi cinayetinin işlenmesinden sonra günübirlik uçakla Malatya'ya gelen, sözde TSK imamı Hamdullah Bayram Öztürk'ün altında teknik işlerden sorumlu olarak görev yapan "Metin" kod isimli Rıdvan Akovalı'yı, sanıklardan Özgür Birdal'ın karşıladığı ve şehir merkezindeki bir internet kafeye bıraktığı belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Yaklaşık bir saat sonra bu şahsı bırakmış olduğu internet kafeden alarak tekrar havalimanına bıraktığı ve şahsın uçakla Malatya'dan ayrıldığı, bu haliyle bir kişinin sırf internet kafeye girmek için uçakla günübirlik Malatya'ya gelip ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığının anlaşıldığı, şüpheli Rıdvan Akovalı'nın günübirlik Malatya'ya gelip gitmesinin müştekiler hakkında gönderilen ihbar mektupları yazılmasıyla akalı bir durum olduğu değerlendirilmiştir."
İddianamede ifadelerine yer verilen sanık Özgür Birdal, sözde TSK imamı Hamdullah Öztürk'ün talimatıyla Zirve Yayınevi cinayetinden sonra apar topar yurt dışına çıktıklarını ve daha sonra Türkiye'ye döndüklerini belirtti.
ZİRVE'DEKİ FETÖ İZİ
18 Nisan 2007'de Malatya'da İncil satan Zirve Yayınevinde biri Alman ikisi Türk vatandaşı üç Hristiyan öldürüldü. Zirve Yayınevi katliamı olarak anılan bu olayın ardından açılan davada FETÖ'cü savcılar tarafından karartma ve kumpas yapıldı. Dava sürecinde tanık olarak ifade verenler FETÖ tarafından tehdit edildiklerini itiraf etti.
Dava daha sonra Ergenekon davası ile birleştirildi ve FETÖ'nün yayın organı Zaman Gazetesinde cinayetle ilgili sistematik algı yönetimi yürütüldü. 13 Mart 2009 tarihli Zaman gazetesi manşeti:
"ERGENEKON ZİRVE'YE UZANDI"
Ergenekon Ana Davası'na bağlanan dava kapsamında gizli tanık İlker Çınar'ın ifadesi ile aralarında Hurşit Tolon'un da olduğu çok sayıda isim bu davayla ilgili gözaltına alındı. İddianamedeki en dikkat çeken isim ise FETÖ'nün davadaki gizli tanığı İlker Çınar'dı. FETÖ'nün talimatıyla, kendilerinden olmayan askerleri engellemek ve örgüt mensubu askerlerin önünü açmak için "İhbar mektupları" gönderilmesine ilişkin 10 sanık hakkında hazırlanan Zirve Yayınevi kumpas davasında daha sonra tanık olan, FETÖ'nün Zirve Yayınevi kumpasının gizli tanığı İlker Çınar, TSK'ye nasıl kumpas kurduklarını tek tek itiraf etti. Bir dönem papaz olan Çınar, emekli Albay Mehmet Ülger ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu askerlere, firari FETÖ'cü savcı Zekeriya Öz'ün talimatıyla kumpas kurmuş, Tolon 1,5 yıl cezaevinde yatmıştı. Çınar, TSK'ye yönelik kumpası itiraf ederken, yalan beyanlarda bulunduğunu, Zekeriya Öz ve FETÖ'cü polislerin talimatlarını gerçekleştirdiğini söyledi.
ZİRVE KATLİAMININ EN GİZEMLİ HALKASI
FETÖ ve PKK ile ilgili her haberde "insan hakları savunucusu" maskesiyle adı terör örgütleriyle yanyana anılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, FETÖ'nün Zirve Yayınevi katliamında da gizemli biçimde gündem gelmişti.
Cinayetin işlendiği dönem CHP Malatya Milletvekili olan Ağbaba, 18 Nisan 2007'de üç Hıristiyan'ın öldürüldüğü Malatya Zirve Yayınevi'nin bulunduğu Ağbaba İş Merkezi'nin sahibiydi.
Ağbaba FETÖ'nün tetikçi gazetesi Taraf'a da özel açıklama yaparak, Malatya'daki katliam üzerinden kurgulanan kumpasta adeta FETÖ'ye destek vermişti.
TSK tarafından 2019 yılında etkisiz hale getirilen terör örgütü YPG/PKK militanı "Ceren Güneş" kod adlı Özge Aydın'ın CHP'li Veli Ağbaba tarafından TBMM'de sokulduğu da ortaya çıkmış, FETÖ ve PKK ile ilgili her haberde "insan hakları savunucusu" rolünü üstlenen Veli Ağbaba'ya tepkiler infial uyandırmıştı.
Malatya Zirve Yayınevinde öldürülen misyonerlerin Ağbaba'nın kiracısı olması o günden bu yana "nasıl tesadüf" dedirten bir detaydı.
Ağbaba'nın o dönem FETÖ'nün Zirve katliamı kumpasına dstek veren açıklamalar yapması işi daha da gizemi hale getirmişti.
TESADÜF MÜ? CHP'Lİ AĞBABA NİYE HEP FETÖ KUMPASLARINDAN ÇIKAR?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, FETÖ'yü aklamak için sosyal medyadaki skandal paylaşımlarıyla da tartışılmıştı. FETÖ'nün cinayetlerinden biri olduğu artık ortaya çıkan Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesinde de, CHP'liler ısrarla "Katil El Nusra'cı" diye algı operasyonu yapmış, hedefi FETÖ'den uzaklaştırmak için çaba göstermişlerdi. Bu isimlerin başında da Kemal Kılıçdaroğlu'nun yardımcısı Veli Ağbaba gelimişti. "Adam bağırarak El Nusracı olduğunu söylemiş, koca koca adamlarsa saatlerdir onu başka örgütlere pazarlamak için çalışıyor. Nusra sevicileri!" paylaşımı yapan Ağbaba, FETÖ'yü aklamaya çalışmıştı.