15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine ilişkin eski Korgeneral Metin İyidil’in de arasında olduğu 3 sanığın yargılandığı dava Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Davaya tutuklu sanık dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı eski Korgeneral Metin İyidil, tutuksuz sanık dönemin EDOK Okullar Komutanı eski Korgeneral Abdullah Barutçu ve taraf avukatları katıldı.
Diğer tutuklu sanık dönemin EDOK Kurmay Başkanı eski Tümgeneral Hamza Koçyiğit ile tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlantı kuruldu. Davanın bugünkü celsesinde dönemin Özel Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral Zekai Aksakallı, sanık Barutçu’nun tanığı olarak dinlendi.
Dönemin 2. Kolordu Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, darbeci generali Semih Terzi'yi vurması için Ömer Halisdemir'e verdiği tarihi emirle 15 Temmuz'a damgasını vurmuştu.
FETÖ’cü darbecilerin o gece kendisini kaçırmaya çalıştığını anımsatan Aksakallı, 22.40 sıralarında ikinci bir araç istediğini ve aracın spor okulu nizamiyesine geldiğini söyledi. FETÖ’cülerin nizamiyeyi tuttuğu için aracın içeriye alınmadığını kaydeden Aksakallı, “Koruma astsubayım ‘kırın girin’ dedi. Zaman geçince emir astsubayım ile oraya yürümeye başladık. O sırada taarruz helikopterleriyle saldırı başladı. Korumalarımdan birisinin bacağı koptu, emir astsubayım yaralandı. 23.40’ta Barutçu Paşa beni aradı. Ben de olayları kısaca anlattım. Kendi güvenliğine dikkat etmesini istedim” diye konuştu.
Sanık Barutçu’yu 1995 tarihinden bu yana tanıdığını ifade eden Aksakallı, “Terörle mücadelede birlikte görev yaptık. FETÖ ile bağlantısı olduğuna dair hiçbir emare, hiçbir kanaatim yoktur. FETÖ’cü olmadığı kanaatindeyim. Söyleyeceklerim bundan ibarettir” dedi.
Sanık İyidil’in avukatının gayri nizami harp tekniğinin hangi koşullarda uygulanabileceği sorusu üzerine Aksakallı, şunları kaydetti:
“Bu, birliklere göre farklılık gösterir. Muharip birliklerle diğer birlikleri farklı tutmak gerekir. O gece Özel Kuvvetler Komutanlığının Irak, Suriye, Diyarbakır, Silopi, İskenderun gibi Türkiye sathında birlikleri vardı. Bu birliklerin bir kısmını darbe için Ankara’ya sevk etmeye çalışıyorlardı. Silopi karargahı işgal altındaydı. Hem yurt içi hem yurt dışına müdahale etme zorunluluğu vardı. Mesela Irak’taki komutanımızı Silopi’deki karargaha getirdim. Önemli olan komutanın her tarafa nüfuz etmesidir, bulunduğu yer önemli değildir.”
Emekli Tuğgeneral Rıza Çağatay Erdoğan, sanık Barutçu ile aynı lojmanda kaldıklarını belirterek, darbe girişiminin ilk saatlerinde Barutçu’nun evine geldiğini söyledi. Burada yaklaşık bir saat bekledikten sonra Barutçu ile binanın bodrumuna geçtiklerini kaydeden Erdoğan, bu süre zarfında Barutçu’ya sorumlu olduğu askeri birliklerden telefon gelmediğini dile getirdi.
Duruşmaya tanıkların dinlenmesiyle devam ediliyor.
Türkiye’de Hamsi Kaynıyor! Kayseri’de 100 TL, bazı şehirlerde 25 TL, Alaplı’da ise 150 TL’ye satılıyor0 izlenme
MSÜ'den Harp Okulları açıklaması ve irtica polemiği9 izlenme
9 Eylül 1922 Tam bağımsız Türkiye'ye atılan dev adım9 izlenme
Kaftancıoğlu'ndan Gökçek'e: Tanıdığım çok iyi göz hekimleri var10 izlenme
Mansur Yavaş: 7 bin 500 euro'ya alınan ağaçların gerçek fiyatının 780 euro olduğunu öğrendik11 izlenme
1,4 milyar dolarımıza el koyup ‘yardım’ şovu yapıyorlar13 izlenme
Mersin Millet Bahçesi 6 ayda 'kaynak sıkıntısını' aştı!9 izlenme
Maddi sıkıntıya düşen bu isimleri zikretsin!9 izlenme
Trump'ın bombaları bile yıkamaz: İşte İran'ın az bilinen en derin nükleer tesisi
AKP'li belediye önünde eylem... Kavunları attı, gözaltına alındı
Çorum'da halk İmamoğlu için sokağa indi: "Hedef alınan milletin ta kendisidir"
CHP Kurultayı davasında ara karar: Tedbirsiz erteleme!