Abdullah Gül'ün Azerbaycan ikiyüzlülüğü ve Kafkaslar yalanı
VERYANSIN TV
Liberal çizgide ‘yetmez ama evetçi’ler arasında yer alan T24 yazarı Murat Belge bugünkü yazısında Türkiye’nin Azerbaycan politikasını ele alan bir yazı yazdı.
Belge Türkiye’nin taraf tutmaması gerektiğini belirtti, “Ermeniler’e daha yakınım” sözlerini kullandı.
İşte belgenin yazısındaki satır başları:
Hocalı kıyımı. Ben orada nasıl bir şey olduğunu dostum Amerikalı gazeteci Thomas Goltz'dan öğrenmiştim. Yani, alanda nasıl beter bir olay olduğunu. Yoksa zaten diplomasi alanında da olmayacak bir şeydi. Yazının başında iki halkı da sevdiğimi söylemiştim. Öyle, ama Ermeniler'e daha da yakın olduğumu söyleyebilirim. Bu yalnızca aramızdaki tarihi sorunlardan ötürü değil; İstanbul'da birçok Ermeni arkadaşımla yaşadım, yaşıyorum. Böyle yakınlıklar Azeriler'le söz konusu olmadı. Kaç tane Azeri arkadaşım oldu ki? Tektaş ve Mustafa Kemal Ağaoğlu dışında? Onların da Azeri oldukları insanın aklına gelmezdi.
Ama bu Karabağ sorunu çıkıp Hocalı olayı gerçekleşince bu sempatiye dayanarak Ermeni tarafını haklı bulmadım. Tamam, peki, net bir Ermeni çoğunluğunun bulunduğu bir bölgenin başkasının yönetimine verilmesi haksızlıktır. Ama haksızlığı onarmanın dünya çapında kabul edilen yöntemleri, kuralları olmalı. Eline silahı alıp sınırları çizemezsin yani, çizmemelisin.
Dolayısıyla onaylanacak bir şey de değil. Önce müzakere!
Bu durum karşısında Türkiye'nin şu anda aldığı tavrı da doğru bulmuyorum. Türkiye'nin kendini Azerbaycan'a yakın hissetmesinin birçok nedeni olabilir hukuken haklı bulmanın dışında. Ama Türkiye'nin Ermenistan'la kendi geçmişi, kendi sorunu var. Çözmesi gereken çok önemli sorunu var. Karabağ olayında Ermenistan'ın yanlış davranışını 1915'te de olmuş gibi göstermeye çalışarak örtülemeyecek bir sorun bu.
Olaya müdahale etme biçimi de yanlış çünkü başından beri bir "kandaşlık" edebiyatı yapılıyor. Ermenistan'ın Karabağ konusunda davranışının yanlışlığı bir "akrabalık" sorunsalı içinde ele alınacak bir şey değil: Bu yanlışlık, uluslararası hukuku zedelediği için kınanması gereken bir şey. Lafı ısrarla "kandaşlık" bağına getirmek, aslında hukuku reddetme ihtimalini de içeriyor. Azerbaycan'ın yanındayız, çünkü "tek millet, iki devlet" diyorsak (Makedonya sorununda Bulgar çözümünden aşıramento), Azerbaycan uluslararası hukuka aykırı bir şey yapsa da onun yanında duracağımızı ilan etmek oluyor.
Ermenistan Azerbaycan çatışması çıktığında Türkiye Cumhuriyeti'nin (bütün bu tarihi belirleyiciler arasında) yapması gereken böyle sloganlarla, "ırk" diyerek, "din" diyerek taraf tutmak değil, bu iki ülke arasında aklı başında bir "arabuluculuk" işlevini üstlenmektir. Bu arada, Ermenistan'la kendi ilişkisini de sağlıklı bir zemine oturtmaktır.
Cübbeli Ahmet'ten tehditlere hodri meydan: ‘Kasetleri açıklamayan melundur’10 izlenme
Saldırganların görüntüsü ortaya çıktı! Kumar baronu Halil Falyalı öldü!14 izlenme
Tarımda maliyet ikiye katlandı9 izlenme
Son anda kurtuldular: 150 kişilik uçakta 640 Afgan, Taliban’dan kaçtı11 izlenme
Evlatlık başvurusu yapan İpek Açar, 5 aylık hamile12 izlenme
AKP'li belediye başkanının teklifi partisini ikiye böldü, afetzedeye yardım reddedildi!9 izlenme
Aybüke Pusat'ın diziden atılması sorulan Özgür Özel'den iktidara boykot tepkisi: "Utanmaz adamlar"7 izlenme
Murat Karahan'a büyük onur: İtalya Devlet Nişanı'na layık görüldü8 izlenme