AKP iktidarı medyasından Yeni Şafak, İBB soruşturmasında ilk günden beri iddiaları gerçek kabul eden haberler yapttı. Yeni Şafak, iddianamede yer almayan ama soruşturma sürecinde iktidar medyasında yer alan iddiaları da kesin dille haberleştirdi.
Yeni Şafak'ın politikası kamuoyunun takdirindeyken dikkat çeken bir hamle geldi. Gazetenin yazarlarından Mehmet Şeker, İmamoğlu'nun gözaltına alınmadan önce iptal edilen diploması ile ilgili görülen davanın son duruşmasını kaleme aldı. Şeker, İmamoğlu'nun bu davadan açık bir şekilde beraat etmesi gerektiğini ifade etti.
Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploma davasına dair yazısında hâkimin ve savcının tutumunu ağır ifadelerle eleştirdi.
Şeker yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Peşinen söyleyelim, Hâkim Bey yanlış yapmıştır. Üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla suçlanan Ekrem Bey’e sorduğu sorular gereksizdir. Zincirleme şekilde resmî belgede sahtecilikle suçlamak, hiç de şık bir hareket olmamıştır. Orası da Savcı Bey’in işi. Daha doğrusu işgüzarlığı. Fakat karar mercii Hâkim Bey’dir"
"BERAAT VERİLMELİYDİ"
Şeker, hâkimin iddianameyi inceleyip davayı düşürmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
"Hâkim, dava dosyasının kapağını açar açmaz, ortada bir suç olmadığını fark etmeli, savcının iddianameyi kafasına göre yazdığını görmeli ve hemen beraat kararı verip davayı düşürmeliydi"
İmamoğlu’nun gençliğinde yazdığı el yazılı satırların bugün sorgulanmasını “abeste iştigal” olarak niteleyen Şeker, şu ifadeleri kullandı:
"Ekrem Bey’in o mahkemede 19 yaşındaki hâliyle yargılanmayı kabul etmesi beklenemezdi. Elbette hakkını sonuna kadar arayacaktır. El yazısıyla yazdığı satırların yıllar yıllar sonra sorgulanması abestir. Ailenin maddî durumunun iyi mi kötü mü olduğunun araştırılması mantıklı değildir"
İmamoğlu’nun, "19 yaşındaki bir insanın sahteciliği olmaz. Sizce olur mu hâkim bey?" çıkışına da değinen Şeker, "Doğrudan vicdana seslenmiştir. O sırada ses tonunun etkileyici olduğunu kayda geçelim" dedi.
"APAÇIK BİR ADALETSİZLİK VAR"
Şeker, İmamoğlu’nun sadece sürücü ehliyeti ve seçim sonrası aldığı mazbatası olduğunu vurgulayarak şunu yazdı:
"Kanunların 18 yaşı reşit olma ölçüsü kabul etmesi de o kanunları yazanların bakış açısına dayanmaktadır.
Bazı 18 veya 19 yaşındaki kişilerin suç işliyor olması, Ekrem Bey’in de suç işleyeceğinin delili kabul edilemez.
Cezaî ehliyet konusu da böyle değerlendirilmelidir.
Ekrem Bey’in sadece sürücü ehliyeti bulunmaktadır.
Bir de seçimden sonra aldığı mazbatası.
Dolayısıyla ortada apaçık bir adaletsizlik vardır. "
İmamoğlu’nun duruşmadaki "Bu adaletsizliğe imza atanların er ya da geç bu salonlarda adil yargı önünde hesap vereceğini özellikle vurguluyorum" sözlerini de destekleyen Şeker, bu cümlenin "bir vatandaşlık görevi" olduğunu belirtti. Şeker, hâkimin verdiği yanıt üzerine İmamoğlu’nun cevabı için ise şu yorumu yaptı:
"Hâkimin, ‘Burada sorgulanan ben değil, sizsiniz’ demesi üzerine Ekrem Bey’in ‘Gerekirse sorgulanırsınız hâkim bey’ diye karşılık vermesi, mecburiyetten kaynaklanmaktadır"
Hâkimin yönelttiği sorulara da değinen Şeker, şunları aktardı:
"Hâkim imalı sorular sormuştur. ‘Ne demek istiyorsunuz?’ deyince, duruma açıklık getirmek isteyen Ekrem Bey, ‘İmalı soru sorarsanız böyle yanıt alırsınız’ diye durumu açıklamak zorunda kalmıştır"
"YOĞURTTAN AYRAN OLUR..."
Yazısını mecazi bir ifadeyle bitiren Şeker, şunları yazdı:
"Netice itibariyle cümle âlem bilir ki inekten süt çıkar, sütten yoğurt yapılır. Hem de ne yoğurt! Kaymaklı ki parmak gibi. Yoğurttan da ayran yaparsın canın çekerse. İstersen, o ayrandan tereyağı bile yapılır. Bu böyledir. Yoğurttan, ayrandan geri gidip süt yapılmaz"
