ABD’nin en temel iki gücü var: Silah ve dolar. Fakat ABD’nin hegemonyasının gerilemesi, tek kutuplu dünya iddiasının sarsılması, dolara olan güvene de darbe vurdu. Eylül 2025 verilerine göre, küresel rezervlerde doların payı yüzde 65,5'ten yüzde 57,7'ye gerilerken, merkez bankaları rezervlerini çeşitlendiriyor. Dolar gerilirken, dünya altına yöneliyor. Hatta Avrupa’da bile ABD’deki altınları geri alma fikri yaygınlaşıyor. Financial Times, Almanlar ve İtalyanların ABD’de bulunan 245 milyar dolar değerindeki altınlarını istediğini yazdı. (Almanya ve İtalya ABD’deki 245 milyar dolar altın rezervini istedi, Aydınlık, 24 Haziran 2025).
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Amsterdam’da katıldığı panelde, Türkiye’deki büyük altın stokunun enflasyonla mücadeleyi zayıflattığını söyledi. Karahan, 'yastık altı' altınların değerinin yaklaşık 500 milyar dolar olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
Altın değer kazanıyor ve haliyle insanlar enflasyona karşı altına hücum ediyor. Bu yalnızca Türkiye’ye özgü değil, dünyada da durum böyle. Çünkü altına talep, kökten bir değişimin habercisi. Yukarıda da belirttik, artık dolara ve ABD borçlanma kağıtlarına talep eskisi kadar yok.
Karahan’ın açıklamaları medyamızda da ister istemez gündem oldu.
Karar gazetesi sürmanşetinden “Merkez: Enflasyonun sebebi yastık altında” başlığını attı. Altın, sarı rengindeydi. Haberde “Ekonomistlerden ‘enflasyon altın talebi oluşturuyor’ eleştirisi geldi.” ifadeleri yer aldı. Hakikaten konu tavuk mu yumurtadan çıkıyor, yumurta mı tavuktan noktasında.
Türkiye gazetesinden Ömer Faruk Bingöl de, “Altın enflasyonu!” yazısında şunları söylüyor: “Altın fiyatlarına neden değindik? Türkiye'de ‘yastıkaltı’ altınların değerinin 500 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu yıl altındaki yükselişi dikkate alırsak, tüketici harcamalarının ve enflasyonun “servet etkisinden” destek bulduğunu tahmin etmek güç değil. ‘Altın’ faktörü, enflasyon ile mücadeleyi bir miktar zorlaştırıyor gibi görünüyor.”
Hükûmet nedense enflasyonla mücadelede ya fırsatçıya kızıyor ya da vatandaşa sorumluluk yüklüyor. Fakat iş piyasayı denetlemeye, disipline etme, dengelemeye gelince, “serbest piyasa” türküsü tutturuluyor.
Gıda fiyatları artıyor, fahiş fiyat yazanlara laf ediliyor, vatandaş Cumhurbaşkanı’nın ağzından boykota çağrılıyor. Fakat iş hal yasasını çıkarmaya, devletin müdahalesine gelince çıt çıkmıyor.
Kira fiyatları alıp başını gidiyor. Örneğin Vatan Partisi üç yıl süreyle kamu kurumlarından başlayarak kiraları dondurma önerisi getirdi. Bırakın öneriyi dikkate almayı, yüzde 25’lik sınırı dahi kaldırdılar.
Üretici kazanamıyor, tüketici eziliyor ama bankalar fahiş kârlar açıklıyor.
Bugün gelinen noktada da, vatandaşın altına yönelişinin enflasyonu artırdığı veya enflasyonun altın talebi oluşturduğu yönündeki tartışmalar boşunadır.
Meseleyi anlamak için Türkiye’nin dış borcuna bakalım: Dış borcumuz 2025 yılı Mart ayı itibariyle 527 milyar 495 milyon dolardır. Buna karşılık yastık altında saklanan 500 milyar dolar sadece altın varlığımız bulunmaktadır. Yine Türkiye’nin birikimi olan, yabancı bankalarda bulunan miktarın 500 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Yani Türkiye çok üretken bir ülkedir. Eksik olan doğru bir siyasi iradedir.
Yabancı bankalardaki paralar, yastık altı altınları, bankaların fahiş kârları… Türkiye’nin yatırıma dönüştürebilecek muazzam bir kaynağı bulunuyor. Fakat bu kaynakların etkin kullanımı ve ekonomiye kazandırılması, üreten bir millet yaratmak için güçlü devlet ve toplumun geniş kesimlerini kapsayacak bir Üreticilerin Millî Hükûmetine ihtiyaç vardır.
Dünya değişiyor. Üretenin kazanacağı dünya önümüzdedir.
Yurtdışında vatandaşlarımıza ait banka mevduatının Türkiye’ye derhal getirilmesi için kararlı uygulamalara geçilmelidir.
Türkiye’nin döviz rezervi en hızlı yöntemlerle altın rezervine çevrilmelidir.
Türkiye, başta Rusya, Çin ve komşularımız olmak üzere bütün ülkelerle milli paralarla ticaret uygulamalarına yönelmelidir.
Nadir Temeloğlu Aydınlık
İkinci 'Topuklayan Efe' vakası: Daveti 'seve seve' kabul etmiş1 izlenme
KİRACILARIN BUNLARI BİLMESİ GEREKİYOR!9 izlenme
Şaşırtan akrabalıklar10 izlenme
En Yakın Arkadaşınızın Sizi Kıskandığını Gösteren Davranışları9 izlenme
Eğitime Kar Tatili Geldi6 izlenme
SONU EFSANE25 izlenme
Örgüt ablası inkâr etti sevgilisi deşifre etti7 izlenme
Barolar, kuruldukları ilin adından başka bir isim kullanamayacak8 izlenme