Home
15 Mart 2025 ( 0 izlenme )
Reklamlar

Yaşlı bakımı da yurttaşın cebinden


Devletin asli görevi olan yaşlı bakım hizmeti, prim ödemeli sigorta sistemine dönüştürülüyor. Tüm Emeklilerin Sendikası’ndan Tunca, "Emekçilerden para toplamanın başka bir aracı devreye sokuluyor" dedi.



Ancak son aşamaya geldiği bildirilen devlet ‘destekli’ sigorta modeli, sosyal devletin asli görevlerinden biri olan yaşlı bakımını bir hak olmaktan çıkararak, piyasaya devreden bir anlayışın benimsendiğini gösteriyor.

Kişiler uzun süreli bakım sigortasını kendileri için yaptırabileceği gibi anne ve baba gibi aile üyeleri için de yaptırabilecek. Bunun için devlete ekstra prim ödenecek, devlet de kurulacak sisteme katkı yapacak. Yaşlılık dönemi geldiğinde de ister evde, ister bakımevinde oluşacak bakım giderleri uzun süreli bakım sigortasından karşılanacak. Sistemin Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) gibi işlemesi öngörülüyor.

2019’daki 1. Yaşlılık Şurası’nda gündeme gelen bu model, 12. Kalkınma Planı’nda da yer aldı. Plana göre, yaşlı bakım hizmetlerinin finansmanı için mevcut durum analizi yapılacak, ihtiyaçlar belirlenecek ve uygulanabilir bir mevzuat düzenlemesi getirilecek. Ayrıca, sigortacılık sektörünün gelişimini desteklemek amacıyla “Tamamlayıcı Uzun Süreli Bakım Sigortası” adı altında yeni bir model oluşturulacak. Bakım hizmetlerine erişim için vatandaşın cebinden para çıkması gerekecek.

KAMUSAL HİZMET İHTİYACI ARTIYOR

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verileri, sayıları 9,1 milyon kişiyi aşan yaşlı nüfusun bakım ihtiyacını karşılayacak sosyal hizmet mekanizmalarının yetersizliğini gözler önüne seriyor.  Bakanlığın bünyesinde yalnızca 169 huzurevi, 41 gündüz bakım evi ve sadece 4 yaşlı yaşam evi bulunurken özel sektöre ait 272 huzurevi faaliyet gösteriyor. Ayrıca, bakanlığın sosyal yardım verilerine göre 737 bin 837 kişi yaşlılık aylığı alıyor, ancak ödenen rakamlar yaşlı nüfusun bakım ve destek ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalıyor.


PARA TOPLAMANIN BAŞKA ARACI

Tüm Emeklilerin Sendikası Hukuk Sekreteri Mukaddes Tunca, yaşlı bakım hizmetinin sosyal devletin görevi olduğunu belirtti. Devletin bu konuda yetersiz kalması dolayısıyla Türkiye’de daha çok aile bireylerinin bakım hizmetlerini yürüttüğüne dikkat çeken Tunca, “Avrupa ülkelerinde durum farklı. Almanya'da 2024 yılı sonu itibarıyla bu hizmetlerde çalışan sayısı 1 milyon 402 bin olarak açıklanmıştı. Daha 120 bin bakım görevlisine ihtiyaç olduğu İLO raporlarında belirtiliyor. Ülkemizde doktor raporuna istinaden evde bakım için ödenen tutarla çalışan bulmak imkânsız. Ancak yaşlı bireyin yakınlarının aile bağları ve fedakârlıkları ile bakım olabildiği kadar oluyor. Bu da iş gücü kaybı ve ehliyetsiz bakım biçiminde yaşanıyor” dedi.

Tunca, evde bakım görevlisi istihdam etmeye ya da kamu kurumlarının yetersizliği nedeniyle mecbur kalınan özel bakım evlerine hiçbir emeklinin aylığının yetmeyeceğine de belirterek şunları söyledi: “Sistem emeklisini derin yoksulluğa ittiği yetmezmiş gibi şu an çalışan emekçilerin gelecekte emekli aylıklarını daha da budayacağını, bireysel emeklilik benzeri yöntemlerle toplayacağı paralarla bu sistemi finanse edeceğini itiraf ediyor. Bu konuda iktidarların sicilinin bozuk olduğunu biliyoruz. Deprem paralarının ve işsizlik sigortası fonunun nasıl peşkeş çekildiği biliniyor. Şimdi de emekçilerden para toplamanın başka bir aracı devreye sokuluyor. Emekçilerin yükünü arttırmak yerine, devlet belli bir miktar destek primi ödemesi yapıp, toplanan miktarı da güncellenecek biçimde değerlendirmelidir. Yönetimini de iktidarlardan bağımsız ve denetlenebilir bir mekanizmaya teslim etmelidir. Yaşlılarını düşünen devlet, önce onların insanca yaşamasını garanti etmelidir.”

BirGün

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İzmir'de sinemada tacize polisten isyan ettiren uygulama! Sırada İzmirli depremzedeler var Deprem fonu kayıplara karıştı! 1 kez bile açıklanmadı Emeklinin zam farkı 7 Ağustos'ta yatıyor: Kim ne kadar para alacak?