İzmir'de bir vatandaş, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından, farklı tarihlerde, Facebook'tan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik paylaşımlarda bulundu. Öğretmenin paylaşımlarını gören bir kişi, BİMER'e elektronik posta aracılığıyla ihbarda bulundu. Bunun üzerine öğretmen hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlendi ve yakalama kararı çıkarıldı. Öğretmen, ifadesinde, "Cumhurbaşkanını hedef almadığını, hakaret ve dini değerleri aşağılama gibi bir kastı olmadığını, şehit askerlerin ve sivillerin fotoğraflarını görünce, sosyal medyadan edindiği yanlış bilgiler doğrultusunda çok büyük üzüntüyle vermiş olduğu duygusal tepki sonucu mesajı paylaştığını" savundu.
Hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan dava açılan ve Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan sanığın beraatine karar verildi. Yerel mahkeme kararı, temyiz edilmediğinden sanık hakkındaki beraat kararı kesinleşti. Beraat kararında, sanığın ülkede yaşanan olaylara ilişkin kendi düşüncelerini dile getirdiği, bu konudaki eleştirilerini yazısına taşıdığı, bu yönüyle yazının hakaret suçunu oluşturmadığı, eleştiri niteliğinde kaldığı belirtildi. Kararda, yazının devamında yer alan ifadelerin de beddua, nezaket dışı, kaba ve rahatsız edici söz niteliğinde olduğu anlatıldı.
Cumhurbaşkanlığı avukatları, kesinleşmiş beraat kararının kanun yararına bozulması talebinde bulundu. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı, beraat kararının kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvurdu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, kanun yararına bozma istemini yerinde gördü. Daire, sanığın aleyhine sonuç doğurmamak üzere yerel mahkemenin beraat kararını kanun yararına bozdu.
Dairenin kararında, demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden, toplumun ilerlemesi ve bireyin öz güveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade hürriyetinin, sadece kabul gören veya zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerli olduğu vurgulandı. Bunların demokratik bir toplumun olmazsa olmaz tolerans ve hoşgörüsünün gerekleri arasında yer aldığına değinilen kararda, iftira, küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar, müstehcen içerikli söz, yazı, resim ve açıklamalar, savaş kışkırtıcılığı, hukuk düzeni cebir yoluyla değiştirmeye yönelen nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve şiddet yaratmaya yönelik bulunan ifadelerin ise düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmediği, suç sayılmak suretiyle ceza yaptırımlarına bağlandığı anlatıldı.
'ELEŞTİRİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ'
Cumhurbaşkanına hakaret suçlarının, Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde yaptırıma bağlandığı, suçun koruduğu hukuki yararın, Cumhurbaşkanının şeref ve saygınlığı olduğuna dikkati çekilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Demokratik toplumlarda siyasiler, üst düzey bürokratlar ile kamuya mal olmuş kişiler, diğer insanlara nazaran ağır eleştirilere daha fazla katlanmalıdırlar. Ancak hakarete hiç kimse katlanmak zorunda değildir. İfade hürriyeti bakımından eleştiri ve hakaret ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken kavramlardır. Kaba sövme hiçbir koşulda eleştiri olarak kabul edilemez. Türk toplumunun önemli bir kesiminin kendilerini siyasi liderleriyle özdeşleştirdiği, liderlerine yapılan ve kamuya yansıyan hakaretleri kendilerine yapılmış gibi algılayarak aşırı reaksiyon gösterdikleri, bu hakaretlerin toplumdaki kutuplaşmayı artırdığı, hakaret ve sövme fiillerinin, adi olaylarda dahi birçok öldürme ve nitelikli yaralamalara sebebiyet verdiği gözetildiğinde, bu fiillerin orantılı bir yaptırıma bağlanmasının toplumsal barışın ve kamu düzeninin korunması bakımından da demokratik toplumda zorlayıcı bir ihtiyacın karşılanması kapsamında değerlendirilmesi gerekir."
Son dakika: İstiklal Caddesi'nde bombalı saldırı düzenleyen teröristin MHP'li isimle görüştüğü iddiasına yalanlama!8 izlenme
HDP ve Tele1'den Lice'deki yangında ortak provokasyon! Farklı görüntülerle algı operasyonu10 izlenme
FETÖ’cü ‘soykırım’ yalanından geri kalır mı!8 izlenme
30 Ağustos yasaklandı iddiasına yanıt: Yasaklama yok/Genelge 15 Temmuz, Kurban ve Ramazan bayramlarıyla aynıdır8 izlenme
Fabrikaların kapatıldığı iddiaları asılsız12 izlenme
Provokatif paylaşımlar yapan Suriyeli hesap PKK bağlantılı çıktı!7 izlenme
Sedef Kabaş'tan "ters kelepçe" tiyatrosu! Ucuz oyununu kamera görüntüleri bozdu12 izlenme
ABD engelleyemedi ikinci S-400 tamam9 izlenme
Tele1'den bir yalan haber daha! "Ayasofya açılırken Atatürk'ün evi kapatılıyor" yalanı 'bakım çalışması' çıktı
Feyzioğlu'ndan 3 baro başkanına kritik soru: TBMM'de çözüm için buluştuk neden gelmediniz?
Yılanlar depremin habercisi mi? Uzmanlardan o iddialara yanıt!
Türkiye ile Rusya'yı savaştırma planının etki ajanı Gülsüm Khalilova, Batı'dan fonlandığını itiraf etti