ÇATIYA ATLAYIP KURTULDULAR
Umutsuzluğa kapılan aile, camdan yükselen çığlıklarla yardım istedi. Yangının dumanı ve paniği arasında, çatıya sığınmak zorunda kaldılar. Yangın merdiveni olsaydı bile mümkün değil bulamazdık. İki oda ileriye gidemedik, nefesimiz kesildi. İnsanlar birbirine çarpıyordu. Yangın alarmı önceden olmuş olsaydı insanlar daha tedbirli hareket ederdi.” diyerek hayıflanan Karadağ ailesi, yaşadıkları dehşet anlarını asla unutamayacak.
OTELİN HİSSEDARLARINDAN BİRİ KURTULUŞUNU ANLATTI
Otelin dört hissedarından biri olan Ceyda Hacıbekiroğlu’nun da yangın esnasında otelde bulunduğu öğrenildi. Hacıbekiroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla felaket anlarını detaylı bir şekilde anlattı:
“Otel sahipleri olarak biz de oradaydık. Çocuklarımızla birlikte bunu yaşadık. Ben camı kırarak çatıya çıktım ve çocuklarımı bu şekilde çıkardım. Çıktığımda ellerim kan ve cam içindeydi. Ablamlar kızlarını dumanların arasından çıkardılar. Annem de çatıya çıkarak kurtuldu. Bizim de kaybettiğimiz arkadaşlarımız var. Acımız çok büyük. Herkesten hassasiyet bekliyoruz. Başımız sağ olsun…”
ÇALIŞANLAR KAHRAMAN GİBİYDİ
Yangının ortasında insanlık meşalesi yakan otel çalışanları, canları pahasına misafirlerini kurtarmak için çabaladı. Temizlik görevlisi Neçirvan Öner’in yaşadıklarını anlatırkenki sözleri, yürekleri dağladı:
“Çocuk sesleri duyuyordum. Yanıma iki çocuğu alarak ailelerine ulaştırdım. Daha fazla kişiyi kurtarmak istedim ama duman nedeniyle bayılacak hale geldim.”
MASKEYLE GİRDİLER
Otel temizlik görevlisi Neçirvan Öner, olayın yaşandığı ana ait gözlemlerini paylaşarak, otelin giriş kapısını işaret etti:
“Yüzüme bir maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de arkamdan ışık tutarak, ‘Beni takip edin’ dedim. 2,5-3 dakika ben o dumanın içinde kaldım. Dışarı çıktığımda aileyi direkt ambulans görevlilerine teslim ettim. Sonra içeri tekrar gidip bakacaktım. Çünkü daha sesler geliyordu ilk kattan. Sonra benim başım dönmeye başladı. Fenalaştım, dışarı çıktım. Yan binaya geçtim. Biraz soluklanayım dedim. Dumandan zehirlenmişim. Arkadaşım gelmese, beni öyle fark etmese belki ben şu an burada yaşıyor olmayacaktım. Beni sırtına aldı, ambulansa taşıdı.”
Bir diğer otel personeli Halil Gümüş de, öz imkanlarıyla 25 kişiyi yangından aldıklarını dile getirdi. Gümüş, “Üst katlardan tahliyeyi yapamadık çünkü bu bizim için çok zordu. Yorgan açmaya başladık. Atlamak isteyenler oldu, kendi imkanlarımızla atlamayı önlemeyi denedik. Çünkü 3 yaşındaki çocuk sallandırılıyordu, dumana maruz kaldı. İki ekibe bölünerek kendi imkanlarımızla müdahaleye başladık. Yaklaşık 25 kişi kurtardık. Yangın alarmı çalışsaydı bu kadar insan hayatını kaybetmezdi. Çoğu kişi dumandan boğuldu ya da korkudan kendini aşağı attı” sözlerini kullandılar.
48 DAKİKA GECİKTİLER
İtfaiye ekiplerinin olay yerine ulaşma süresi, yangının büyümesinde önemli bir etken olmuştur. En yakın itfaiye merkezinin otel’e uzaklığı nedeniyle, ekiplerin olay yerine ulaşması 48 dakika sürmüştür. Bu süre zarfında yangın tüm binayı kapsamış ve oteldeki misafirler büyük bir tehlike altında kalmıştır. Otel personeli, yangın söndürme ekiplerinin gelmesini beklerken, kendi imkanlarıyla müdahale etmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştır.
9 KİŞİ GÖZALTINDA
Kartalkaya’daki yangın faciasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, yetkili makamlar tarafından ihmaller zinciri üzerinde titizlikle durulmaktadır. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, olayın tüm yönleriyle inceleneceğini ve sorumluların adalet önüne çıkarılacağını belirtmiştir. Bu kapsamda, otel sahibi de dahil olmak üzere 9 kişi gözaltına alınmış olup, hukuki süreç şeffaf bir şekilde yürütülmektedir.
İHMALLER ÜST ÜSTE GELDİ
Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın faciası, bir dizi ihmalin bir araya gelmesi sonucu yaşanan büyük bir trajedi olarak tarihe geçti. İtfaiye ekiplerinin olay yerine geç ulaşması, yangın alarm sistemlerinin yetersizliği ve otelin mimari yapısındaki eksiklikler, can kayıplarının artmasında etkili olmuştur.
‘Böyle bir tesis ideal şartlarda 15-30 dakikada boşaltılabilir’
“Dr. Beceren’e göre ilk alarmın ardından olası bir yanlış alarm ihtimalini değerlendirmek üzere bu kişinin, alarm verilen noktayı kontrol etmesi bekleniyor.
Yanlış bir alarm olduğuna dair bir giriş yapılmaması ya da ikinci bir detektörün uyarı iletmesi halinde, normal şartlarda tüm binada yangın alarmları devreye giriyor.
Doğru kurulan bir sistemde, duyma engelliler için flaşörler ya da uyuyanlar için sesli özel uyarıcılar çalışırken anonslar insanları en yakın yangın çıkışlarına yönlendiriyor.
Yangınların çok hızlı büyüyebildiğini hatırlatan uzmanlar, su püskürten yağmurlama sisteminin devreye girmesinin erken müdahale için önemini vurguluyor.
Uzmanlar, gece çıkan, elektrik kesintisi ve dumanın etkisiyle etrafı görmenin zorlaştığı durumlar düşünülerek, yangın anons sistemlerinin yedek güç kaynağına bağlı olarak tasarlandığını vurguluyorlar.
Yangından korunma yönetmeliğine göre acil çıkışları yönlendiren işaretlerin ve bu çıkışlara giden yolları gösteren ışıkların elektrik kesilse dahi bir ila üç saat boyunca çalışması gerektiği kaydediliyor.
Dr. Beceren, sistemlerin bir katın tahliyesinin üç dakika alacağı prensibine göre tasarlandığını ve 200’den fazla kişinin kaldığı bir tesisin ideal şartlarda 15 ila 30 dakikada boşaltılabileceğini belirtiyor.
Yangın kokusunu eşim aldı, alarm çalmadı’
Yangından kurtulanlar ajanslara yaptıkları açıklamalarda alarm çalmadığını söyledi.”
Otelin üçüncü katında konakladığını anlatan Atakan Yelkovan, “Yangın kokusunu eşim aldı. Biz kısmen erken indik. Alarm çalmadı… Biz üst kata çıkmaya çalıştık ama çıkamadık, alevler vardı…. İtfaiyenin aşağıdan gelmesi yaklaşık 1-1.5 saat sürdü. Bu sırada dördüncü, beşinci katlar yanıyordu. Üst katlardaki insanlar çığlık çığlığaydı” dedi.
Yangından sağ kurtulan Eylem Şentürk de “Yangın alarmı biz dışarı çıkıncaya kadar hiç çalmadı. Eşim yangın merdivenini bulamadığı için sundurmadan aşağıya atlamak zorunda kaldı. Kurtulduğumuz için çok şanslıyız” dedi.