Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi, toplumsal cinsiyet eşitliği konulu bir söyleşi düzenlemiş. Diyarbakır Tabip Odası ve sanat camiasının kozmopolit ultra liberalleri bir süredir aynı kervanda sıra sıra dizildiler. Mesele insanoğlunun binlerce yıllık eşeyli üreme sistemine açılan savaşı, demokrasi maskesi altında sürdürmek! Öyle saçma şey mi olur demeyin, çünkü bu özgürlük budalası avukat, hekim ya da sanatçıların açıp da Judith Butler, Michel Foucault, Gayle Rubin ya da Pat Califia okuduklarını sanmıyorum.
Bilimsel yöntemin ilk ilkesi kavram tanımlamadır. Eğer üzerinde tartıştığımız kavramlara, aynı anlamları yüklemezsek sonuca ulaşamayız. Bu nedenle her bilimsel çalışma, çözmeye çalıştığı problemin merkezi kavramlarını hangi kuramsal yaklaşımdan hareketle nasıl tarif ettiğini ortaya koyar. Böylelikle ileri sürülen iddiaların ve getirilen çözümlerin geçerliliği kavramların tanımlandığı bağlamın içinde tartışılabilir. Lgbt meselesinin ele alınışında da aynı yolu izlemek ve neyin yanında neyin karşısında olduğumuzu tayin edebilmek için kavramlarımızı tanımlamak zorundayız.
Basit homofobi ile toplumsal olanı savunma tutumu arasındaki farkın ayırdında olup olmadığımızı anlamaya yönelik bazı sorular sormak istiyorum. Eşcinsel ile kuir’i aynı sepete koyan bir kavram kargaşası içinde misiniz (kuir kuramcılarının ve onun pratik örgütlenmesi olan lgbt’nin istediği şey tam da budur. Sonuç itibariyle Kürt'sen HDP’ye oy vermelisin, vermiyorsan “Tece” seni asimile etmiştir, öyle değil mi!) yoksa kültürün demokratikleştirilmesi ile toplumun cinsiyetsizleştirilmesini birbirinden ayırmak gerektiğini düşünenlerden mi? Ya da bunların hepsini aynı sepete koyan basit bir homofobik mi? Bunlar farklı şeyler; üzgünüm hayat sizin sandığınız kadar basit ve tekdüze olmayabilir, kuramsal konumlar da tabi…
Şimdi gelelim sorulara:
Sorular arttırılabilir. Başlangıç için bu kadarı yeterli. Cevap verirken açık ve dürüst olalım. Sağlıklı bir tartışma ve toplumsal konumlanma ancak kavramların berraklaşmasıyla mümkün. Buyurun tartışalım.
Aydınlık
Suriyeli emlakçılar İstanbul'da her köşe başını tuttu: Emlak piyasasını ele geçiriyorlar!9 izlenme
Aile Destek Programı kapsamında hane başına yıllık 7 bin 200 TL!11 izlenme
AKP'li belediye 'pes' dedirtti! Milyonluk kültür merkezi yıkılıyor!6 izlenme
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, memur ve emekli maaşlarına ilişkin yönetmelik yayınladı9 izlenme
Yolsuzlukla anılan kredi ‘banka sırrı’ yapıldı!8 izlenme
Gözler o güne çevrildi: CHP'li belediyelere yeni operasyon mu yolda?7 izlenme
Amerikalı şirketin iflas oyunu: Binlerce Türk işçi işsiz kaldı1 izlenme
ABD seçimleri Türkiye seçimlerine ne kadar benziyor?12 izlenme