Sans Culottes,
Fransızca, "donsuzlar" anlamında.
Bizim bildiğimiz ifade ile; “Baldırı Çıplaklar”.
Fransız Devrimi'nin simgesi. Halk sarayı kuşatmıştı.
Protesto sesleri içerden duyulunca;
Saraydakiler; “Baldırı çıplakların sesi;
Saray duvarını aştı” demişti.
Şimdi ABD’de benzer bir durum var.
Ensesi yanıklar;
Yani tarlada çalışırken;
Güneş altında enseleri kızaran çiftçiler.
Emekçiler, işsizler, evsizler, …
ABD’nin “baldırı çıplakları”;
Sahneye çıktı.
Kongre binasını işgal etti.
ABD’nin yeni başkanı Biden;
Bunları “çapulcu, terörist” ilan etti.
Kongre işgali sırasında;
En dikkat çeken fotoğraflardan biri;
Üzerinde 1789 yazan kürsüyü söküp;
Yanında götüren Amerikalıydı.
Yüzünde;
“Bundan sonra bu kürsüden;
Biz konuşacağız” havası vardı.
ABD’de olanlar;
Avrupa’yı, Asya’yı, Afrika’yı;
Özellikle de ABD’nin hedefindeki;
Ülkeleri sevindirdi, umutlandırdı.
ABD’nin artık başkalarıyla değil;
Kendi derdiyle uğraşacağını düşündüler.
Ama, bu ülkelerdeki;
Amerikancılar çok kaygılandı.
Göstericiler geri çeklince;
Derin bir oh çektiler.
Rahatladılar.
Arkasından peş peşe açıklamalar;
“Çok endişelendik.”
ABD ordusu, postalıyla;
Irak, Libya, … Meclislerine girerken;
Hiç endişe duymayanlar;
ABD’nin yoksulları kendi ülkesinin;
Kongre binasına girince;
Nedense çok endişelendi.
Amerika’daki derin çatlak;
Onları telaşlandırdı.
Bizim “Biden tayfası” da aynı.
Kimisi ABD’nin yoksullarını;
Faşist ilan ettiler.
Kimileri halkın tepkisini;
Biden gibi “terörizm” olarak damgaladı.
Kimisinin de dünyadan haberi yok.
Olayı sadece Trump’un seçim sonuçlarına;
İtirazı olarak gördü.
Umutlarını Amerika’ya bağlayanlar;
Kraldan çok kralcı.
Olaylar sonrası;
Karşılaştığım esnafa, işçilere, memurlara;
Telefonla konuştuğum çiftçilere, …
ABD’deki gelişmeleri sordum.
Hiç endişeli, kaygılı olanı görmedim.
Tam tersine hepsi umutlulardı.
“Artık dünyaya karışamazlar;
Türkiye’ye baskı yapamazlar;
Ektiklerini biçiyorlar.
Bundan sonra onlar düşünsün” dediler.
Bir de kusur arayanlar var.
“Köleci dönemin bayrağını taşımışlar.
Çok cahillermiş, yağma yapmışlar.
Kırıp dökmüşler, …”
Yüz binden fazla insanın katıldığı;
Devrimci bir örgütlenmenin olmadığı;
Öfkenin hakim olduğu bütün hareketlerde;
Yaşanan bir durum.
Bırakalım ABD’yi;
Çok daha örgütlü;
Fransız İhtilali’nde de yaşandı?
Ekim Devrimi’nde de…
Kışlık Saray basıldığında;
Mahzeninde şarap içip sızan;
Devrimi kaçıranlar bile oldu.
Bunlar oldu diye;
Fransız İhtilali,
Ekim Devrimi;
Dünyayı değiştirmedi mi?
Kaldı ki ABD’de olanlar;
Daha başlangıç, zamana ihtiyaç var.
Yoksullar hareketinin;
Ezilen siyahilerle birleşmesi de yaşanacak.
Her hareketin doğuş, büyüme;
Olgunlaşma dönemi var.
Bu aralar sohbetlerde;
“ABD bir çılgınlık yapar mı?
İran’a, Çin’e, … saldırır mı?
Dünyayı ateşe verir mi?” diye soruluyor.
Belki deneyebilir, kan dökebilir.
Ama sonuç değişmez.
ABD’nin dünyayı yönetme dönemi bitti…
İsmet Özçelik
Aydınlık
Bakalım Özgür Demirtaş o "şemsiye"yi ne yapacak?8 izlenme
Ne mutlu Türk milletine: 30 Ağustos Ateşi Afganistan’dan Parlıyor8 izlenme
Belediye başkanı adaylarında sona doğru…6 izlenme
Abdullah Gül, Karayılan, Abdullah Öcalan Beyefendi8 izlenme
Şirin Payzın geri adıma kahroldu!13 izlenme
ABD mesajı aldı15 izlenme
Liberal feminizmin mor bombaları13 izlenme
Anket sahtekârlarını telaş aldı11 izlenme