Küçükken hepimiz inanmamamız gereken şeylere bazen kendi isteğimizle bazense korkudan inanmak zorunda kalmışızdır. O zamanlar belki de kabuslarımız olan hurafeler, şimdi ise gülüp geçtiğimiz birer anı oldular. Gelin bazılarını birlikte hatırlayalım.
Trafik Canavarı:
Küçükken çoğumuz böyle bir canavarın gerçekten varolduğuna inanmışızdır. Hatta
bazılarımız arabayla seyahat ederken acaba karşısına trafik canavarı çıkar mı
diye ne korkular yaşamıştır. Çocukluk aklıyla kendimizi inandırdığımız
hurafelerden sadece birisi…
Ispanak ve Güç:
Temel reisi hatırlarsınız. Ispanak yediği zaman kimse karşısında duramazdı.
Çocukluk aklıyla bizde buna inanmış olacağız ki bazılarımız adeta ıspanak
canavarı olmuştu. Tam pazarda ıspanak bulamaz hale gelecektik ki büyümeyi
başardık..
Biri üzerinden
geçerse boyun kısa kalır: Birinin biz otururken üzerimizden geçmesinin
bizim boyumuzu kısa bırakacağına inanırdık. Hatta çocukken kısa boylu
olanlarımız acaba kim benim üstümden geçti diye çokça düşünmüştür..
2 kez kafa
tokuşturmak: Yanlışlıkla kafamızın çarpıştığı birisiyle kafamızı tekrardan
çarpıştırırdık, çünkü bir kez kafa çarpışmanın bizi kel bırakacağına inanırdık.
Neyse ki kelliğin çözümünü ufacık aklımızla hemen bulmuşuz…
Yıldızları sayarsan
ömrün kısalır: Gece vakti gökyüzünde ki yıldızları sayarsak saydığımız
yıldız kadar ömrümüzün azalacağını düşünür gökyüzüne bakmaya bile korkardık.