Türkiye’de ve dünyada osteoporoz yani kemik erimesi ortalama yaşam süresinin giderek uzaması, yaşlı nüfusunun giderek artmasıyla günümüzde en sık görülen hastalıklardan biri haline gelmiştir. Osteoporoz kemik yoğunluğunda yaygın azalma ile giden bir hastalıktır. Herhangi bir neden ile kemik yapımının azalması yada yıkımının artması ile gelişir. Kemik erimesi en çok omurgaları etkilemektedir. Daha sonra kalça kemikleri, el bilekleri ve diğer kemikleri etkilemektedir.
İki tip osteoporoz vardır. Birinci tip osteoporoz menapoz sonrası görülen osteoporozdur.
Bu hastalığın nedeni genellikle östrojen azalması ile ilgilidir. İkinci tip
osteoporoz ise yaşlılığa bağlı gelişen osteoporozdur.
Osteoporozun erken
dönemde tanınması güçtür. Çünkü genellikle belirti vermez. Bazı kişilerde
osteoporoza ilişkin hiçbir belirti görülmeksizin kırıklar oluşabilir.
Bazılarında ise ekstremitelerde güçsüzlük, kalça ve omuz ekleminde sertlik ve kemik
ağrısı olabilir.
Osteoporozu tamamen
önleyen bir tedavi yoktur. Ancak bazı uygulamalar ile; kemik yoğunluğu en üst
düzeyde tutulmaya çalışılır, kırıklara neden olacak kemik kaybı önlenir. Bu
uygulamaların başlıcaları kalsiyum, D
vitamini, flor, kalsitonin hormonu, menopoz döneminde östrojen verilmesi ve
egzersizdir.