1 Mayıs tarihli yazımın başlığı,
“CHP’de meydan savaşı” idi.
CHP’deki adaylık gerilimini,
Kılıçdaroğlu’nun,
“Ya bana katılın ya da yolumdan çekilin” çıkışını,
Ekrem İmamoğlu’nun bayramdaki Karadeniz turunu değerlendirmiştim.
“Kılıçdaroğlu’nun resti sonrası,
İmamoğlu Karadeniz gezisini iptal eder” diyenler olmuştu.
Yanıldılar…
İmamoğlu Kılıçdaroğlu’nu dinlemedi.
Bayramda Karadeniz gezisini gerçekleştirdi.
Erdoğan’ın memleketi Rize’den başladı.
İlçeleri dolaştı.
Artvin’in ilçeleri, sonra da Trabzon.
İmamoğlu’nu izleyen bir gazeteci ile konuştum.
Şunları söyledi:
“Yıllardır bu tür gezileri izlerim.
Bu gezi bayramlaşma değil.
Çok açık seçim gezisi.
Rize’den başlaması da anlamlı.
‘Erdoğan’ın rakibi benim’ mesajı.
İnce bir taktik izliyor.
Halkı arkasına alıp, adaylığını zorlamayı amaçlıyor.
Geziyi izleyen herkes de böyle algıladı.”
İmamoğlu her gittiği yerde konuştu.
Açıkça söylemese de “adaylık” mesajı verdi.
İsim vermeden,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göndermelerde bulundu.
“Erdoğan’ın rakibi benim” demeye getirdi.
“Gelmiş geçmiş en demokrat Karadenizli olacağı”nı söylemesi,
“İki kez kazandığı” vurgusu da bu çerçevede…
Bu arada İstanbul seçimlerinde kullandığı,
“Her şey daha güzel olacak” sloganını da ihmal etmiyor.
İmamoğlu’nun konuşmalarında,
“Altılı Masa” hassasiyeti de vardı.
“Masayı bütün tutma” çabası içindeydi.
“Masanın en güçlü neferi” olduğunu belirtti.
İstanbul seçimini anımsattı.
“Tarihin en yüksek oyunu aldığını bildirdi.
“Milletin yüzde 60’ı değişim istiyor.
Hep birlikte başaracağız” dedi.
“İttifak adayı” vurgusunu öne çıkardı.
“Masanın adayı” olma arzusu açık.
“Altılı Masa”da işler karışık.
Seçim Yasası değişikliği sonrası, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.
İmamoğlu çevresi ise umutlu.
“Altılı Masa’nın adayı biziz” havasındalar.
Hatta “kesin” diye konuşanlar var.
Trabzon’da gazetecilerin sorusuna,
“Genel Başkan’la yarış bizim ne haddimize” yanıtını verdi.
Ama genel kanı farklı.
80’ine dayanmış, siyasette önemli kademelerde bulunmuş, NATO’da görev yapmış tecrübeli bir politikacı dostum şunları söyledi:
“İmamoğlu kesin aday.
ABD’den gelen haberler de bu yönde.
ABD ve İngiltere çekil demeden çekilmez.”
İmamoğlu’nun son durağı Trabzon’du.
Orada daha büyük kalabalık düşünülüyordu.
Beklediği olmamış gibi.
Yakın çevresi “çok iyiydi” demiyor.
“Fena değildi” demeyi tercih ediyorlar.
Hava koşulları gerekçe gösteriliyor.
Bazılarına göre ise durum farklı.
İmamoğlu’nun eski havası yok.
Kılıçdaroğlu’nun tavrı merak ediliyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun;
“Farklı bir anlam yüklememek gerek.
Bizim bilgimiz dahilinde” açıklaması yaptı.
Ama genel kanı şu:
“Karadeniz Diyarbakır gibi değil.
İl başkanlarına söz geçiremezdi.
Bu nedenle sessiz kalındı.”
Bu arada bazı yöneticilerin il örgütlerine,
“Olayı abartmayın” uyarısı yaptığı iddia edildi.
Sonuç şu:
İmamoğlu kararlı görünüyor.
Adaylık için bastırıyor.
Bir ara konuşmasında,
“İstanbul’a daha güçlü gidiyorum” dedi.
Bu da adaylık isteğinin kanıtı gibi.
CHP’de meydan savaşı sürüyor…
İsmet Özçelik
Aydınlık
‘BÜYÜKELÇİ GÖZÜNDEN SURİYE’7 izlenme
Kılıçdaroğlu HDPKK'ya, Yeni Asya Cemaatine, İBB'ye hesap sormaya gitti! Bakın neler oldu!9 izlenme
PARTİYE ÖVGÜ4 izlenme
Ergenekon Balyoz Edebiyatını Bırakın7 izlenme
Neoliberalizm Batı’da çöktü, bizde umut olur mu?9 izlenme
Kıraç, Erdal Beşikçioğlu ve 'anti-militarist' zevzekler10 izlenme
Cihat Yaycı: Çevre terörünün amacı Devleti aciz göstermek. Hedef iktidar değil, devlettir.8 izlenme
Yıllarca "Hrant Dink'in katilleri bulunsun" deyip katliamın arkasından FETÖ çıkınca sessizliğe bürünenler kimler?10 izlenme